“İtalyan Yokuşu’ndan aşağı, rüzgâra asılıp Tophane’ye inen roman. Avaramu!”
Hikâyeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... Peki Müzeyyen?
***
“Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi...
“Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi.
“Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku,” dedi, arkasını dönüp gitti.
***
Kitapta Yeşilçam esintileri, dünya yapıtlarının zihinlerde yer etmiş karakterleri ve unutmaya yüz tutmuş şarkıların hatıraları bol bol yer alıyor.
İlhami Algör, “bir tarafımızın diğer bir tarafımızla” çatışmasını, iç konuşmalarını bize sunmuş ve yine dolambaçlı bir eser meydana getirmiş.
Tuhaf isimli tuhaf bir roman, tuhaf olanların seveceği bir roman. Yani bizim romanımız! :)