Gözle görünenlerin dışında görünmeyen şeyler de vardır. Biz bunlara his deriz. Hislerden çok görünenler dikkate alınır bazen halbuki hisler görünenlerden daha fazla vardır.
Görmek mi gerekir hissetmek için? Oysa hissetmek görmekten önce var olmuştur zaten. Görmeden de hissetiğimiz, inandığımız, kabul ettiğimiz şeyler yok mudur?
Mesela hiç görmediğin hatta görmenin mümküm olmadığı tanrıya inanmak gibi keza aynı şekilde fikirleriyle yürüyüp sevdiğin Atatürk gibi.. Yok saymak nasıl mümkün olur? Ama yok sayanlar da vardır. Kendininkini ya da başkalarınkini. Mesela fizyolojik hastalıklar daha çok önemsenirken psikolojik hastalıklar hep alay konusu olmaktan öteye gitmez ve önemsenmez?
.....Çünkü biz, çocukları seven ama çocukluğu sevmeyen bir toplumuz. Bunun en önemli kanıtı da gündelik hayatta büyüklerin birbirini kırmak ve aşağılamak amacıyla söyledikleri şu sözlerdir:
"Bana masal anlatma... Çocukluk yapma... O dediğin çocuk oyuncağı..."
PAP, yani Performans ve Azim Partisi.
Bir siyasi parti. Dokuz ay önce kuruldu. Ben kurucu üyelerdenim. Son genel seçimlerde tek başına iktidara geldik.
Aşk insanın sadece psikolojisini ve kimyasını değil ; tarihini, müziğini, coğrafyasını, edebiyatını, fiziğini, beslenme çantasının içindekileri, hatta hayat bilgisini bile değiştiriyor.