"Siyah gecelere inat, kar beyaz hayaller kuruyorum aydınlık gecelerime."
Ben Hep Gecelere Anlattım Seni..
Hasretin Hep Gecenin En Olmadık Vakitlerinde Yokladı Beni.
Özlemine Dair Sitemlerimi Hep Gecenin Karanlıgına Kustum. Ben Hep Gecenin Simsiyah Sonsuzluğuna Haykırdım. Gün Oldu, Gecenin Hüznü Olup Düştün Yüregime.
Gün Oldu, Yağmurlarla Beraber Damla Damla Aktın Gözümden.
Ama Ben Hep Geceye Anlattım Seni.
Gündüzüm Olmadın Hiç, Cünkü Gündüz'ün Yüzü Aydınlık tır Sevgili.
Senin Yüzün Hep Karanlıktı.
İste Bu Yüzden, Ben Hep Gecelerde Bıraktım Seni
Siyah gecelere inat, kar beyaz hayaller kuruyorum aydınlık gecelerime.
Siyah gecelere inat kar beyaz hayaller kuruyorum....aydınlık yarınlara....🌹🙏
~akay~
Fe inne meâl usri yusra
Ey acı çeken! sabret!
Zira sabrın sonu selamettir.
Ey gecelere gözyaşı döken!
Aydınlık, şafak vakti gelecektir.
Ey kırgın! Söyle bana.
Allah kırgınlığını uzun sürdürür mü?
Ey kalbi kırılmış! sakinleş.
Şüphesiz ki her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.
REGAİP GECESİ!
Regaip; Arapça bir kelime olup ve “Rağebe” kökünden gelmektedir. “Rağebe” kelime olarak herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir.
Bu aylar, yapılan dilek ve temennilerin Allah’a ulaştığı, tövbelerin kabul edildiği, günahsız bir şekilde Ramazan ayına kavuşma aylarıdır. Allah (c.c) Kuranı Kerimde şöyle buyurmuştur; "Ey kendi nefisleri aleyhine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.
Şüphesiz Allah, bütün günahlarınızı bağışlar çünkü o çok bağışlayan ve merhamet edendir” (Zümer -53)
Hz. Peygamberimiz (saa) buyurmuştur; “Recep ayındaki ilk Cuma akşamından gaflet etmeyin çünkü bu gecede melekler, gündüzü oruç ve sadakayla, geceyide ibadetle geçiren mümin kullar Allah’tan bağışlanma dilerler"
Recep ay'ının on üçüncü günü Emire’l Mümin’in Hz. İmam Ali’nin (as) Kâbe’de doğduğu gündür.
Yüce Rabbim cümlemizi yaratılış amacına göre yaşayanlardan, Resulullah ve Ehlibeytinin sevgisinde sadık, hizmetinde daim olanlardan eylesin.
🌹
KANDİL DENİLMESİNİN SEBEBİ; Osmanlı padişahı II. Selim döneminde camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için bu gecelere kandil geceleri denilmiştir.
Resimde en küçük kandillerden bir tanesidir ve daha büyük kandiller ışıklandırma ve önemli gün ve gecelerde yakılarak aydınlık ile haberdar edilirdi.
Alıntı: Seyyid Sefer Akkuş
"Ey acı çeken! sabret! Zira sabrın sonu selamettir. Ey gecelere gözyaşı döken! Aydınlık, şafak vakti gelecektir. Ey kırgın! Söyle bana. Allah kırgınlığını uzun sürdürür mü? Ey kalbi kırılmış! sakinleş. Şüphesiz ki her zorluktan sonra bir kolaylık vardır."
Cenneti gördüm
Bir çakmak ateşiyle yaktım geceleri,
Dünyada gamımız şen olsun.
Kalbimizin acısı yaktı bizi,
Divanlar kuruldu haykırışlara,
Ruhumuz yoruldu artık...
Bekliyoruz beklenmişi,