Evhamlı bir dünyada yaşadığını, geçmiş ve şimdiye dair ne varsa hiçbiriyle en ufak bir bağlantısının olmadığını hissediyordu. Tüm bu olup bitenlerin uzağındaydı.
Sayfa 51 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Bu sırada ölüm ona son derece kolay ve doğal geldi. Hayat alaycı bir aldatmacadan başka bir şey değildi.
Sayfa 46 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Yalnız onun elleri boş kalmıştı, başkaları hayatlarını yaşamıştı. Yıllar geçmiş ve farkına bile varmadan her geçen yıl enerjisinin önemli bir kısmı, sanki gözle görünmeyen bir menfezden dışarı sızıp gitmişti. Birkaç kötü hatıra, bir iki rezillik ve beyhude bir çabadan başka bir şey kalmamıştı ona.
Sayfa 36 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
(Kof insanlar) Kendi içlerindeki çukuru doldurmak için yoksul insanların malına mülküne sarkarlar.
Vaktiyle onların arasına karışmıştım; başkalarını taklit edeyim dedim. Baktım, soytarıya dönmüşüm.
Adına zevk dedikleri her şeyi denedim; gördüm ki başkalarının zevki bana yaramıyor.
Çünkü bugün insanoğlu kendini beğenmişliğiyle doğaya inanmaz olmuştur.
Herkesin bildiği şeyler bir yerde yenilgiye uğruyorsa, bunların şüphe ve tebessümle karşılanması doğaldır.
İnsanların hile hurda dolu dünyasından hayvanların içten, kayıtsız ve çocukça dünyalarına sığınmıştı adeta.
Bilmiyorum, neden bunca kız taş yürekli delikanlılara kanarlar? Bu hal öbür kızlara da ibret olmaz.
Dudak kenarlarında beliren çizgilere bakılırsa, besbelli gizli bir umutsuzluğu vardı.
Pat, kendine ait görmediği, kimsenin onun duygularını anlamadığı yeni bir dünyaya gelmişti
“Ama bildiğim şu ki, ben çalışmak için yaratılmamışım.
…
Adına çalışmak dedikleri bir nevi esarettir bu.”
İki üç kuşak öteye gitmeye gerek bile yok göz önünde… :)
“Zenginlerin, ensesi kalınların iki üç kuşak ötesine gidersen hepsi ya hırsız çıkar, ya haydut, ya saray soytarısı, ya sarraf.”