Sık kullandığın kelimelerle hayatına neyi çekiyorsun?
AMA kelimesini sık kullananlar içerde itirazcıdır."Ben bilirim" diyen tarafını susturmakta zorlanıyordur.Yeniliklere kapalıdır. • NEYSE, kelimesini sık kullananlar içeride itiraz edeceğiniz ama buna rağmen istemesenizde kabul edeceğiniz olayları hayatınıza çağırırsınız. • AYNEN, kelimesini sık kullananlar geçmişin tekrar edeceği durumları yaşar tekrar çemberinden çıkamazsınız ve hep onaylanma ihtiyacı duyarsınız... [Alıntı]
...İvan İlyiç, kendisini biraz uyuması için gönderirken aynen şöyle dedi: —Nasılsa hepimiz öleceğiz. Elimiz ayağımız tutarken niye çalışmayalım? Ölmekte olan biri için çalışmanın ona hiç üzüntü vermediği, vakti geldiğinde kendisi için de birilerinin aynı şeyleri yapacağına duyduğu inanç ve umuttu burada dile getirmek istediği.
Sayfa 57 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Kötülük vardır, dışarıdan gelir, saldırısını herkes görebilir. Ama kötülük vardır aynen bir meyvenin içten içe çürümesi gibi, dışarıdan görülmez, hiçbir belirti vermeden günbegün ağır ağır büyür,büyür, sonunda bütün meyveyi yiyip bitirir, atılacak duruma getirir. Hastalık onu mahveder.
Evet, Kur'an manen üslub‑u beyan cihetiyle fevkalâde beliğ olduğu gibi lafzında gayet selis bir fesahati vardır. Fesahatin kat'î vücuduna, usandırmaması delildir. Ve fesahatin hikmetine, fenn-i beyan ve maânînin dâhî ulemasının şehadetleri bir bürhan-ı bâhirdir. Evet, binler defa tekrar edilse usandırmıyor, belki lezzet veriyor. Küçük basit bir çocuğun hâfızasına ağır gelmiyor, hıfzedebilir. En hastalıklı, az bir sözden müteezzi olan bir kulağa nâhoş gelmiyor, hoş geliyor. Sekeratta olanın damağına şerbet gibi oluyor. Zemzeme-i Kur'an onun kulağında ve dimağında, aynen ağzında ve damağında mâ-i zemzem gibi leziz geliyor.
Aynen Öyle
xvxıx: İnsanlara güvenmeyi uzun zaman önce bıraktım. Arkadaşlık ve aşk benim için yok.
Reklam
Kendi içide aynen böyleydi; karanlık, sessizlik, sis.
Hayatınıza giren şeylerin, tahammül ettiğiniz şeyler olduğunununutmayın. Saygısızlığa tahammül ederseniz, saygısızlığa uğrarsınız. İnsanların geç kalmadına ve sizi bekletmesine musamaha gösterirseniz, insanlar size karşındakik davranmaz. Düşük ücrete karşılık fazla çalıştırılmaya tahammül ederseniz, bı aynen böyle devam eder. Aşırı kilolu, yorgun ve sürekli hasta olmanınza tahammül ederseniz, durumunuz hep öyle olmaya devam eder
Türk Ocakları’nda terbiye almış olan birçok zabitlerden defaat ile (defalarca) aynen şu sözleri işittim: “Gelirken Zu’ları bitirdik, dönüşte nöbet Lo’larındır”. Zu ile Ermenileri Lo ile de Kürtleri kastediyorlardı.
GÜZEL TÜRKÇENİN ZENGİNLİĞİ ve ŞİMDİKİ HÂLİMİZ...
İbrahim Sabri Bey, Erbilli Şeyh Esad Efendi'ni gazellerini çok beğenmiş, Efendi'nin Türkçesine hayran olmuş, şöyle konuşmuştu: - "Efendiler, farkındasınızdır. Lisânın zenginliğine bakın! Şu şiirlerdeki zenginliğe bakınız. Bir kere ilim, irfan, bilgi var; his var, heyecan var; hisleri heyecanları yükseltecek, kanatlandırıp arş-ı â'lâya yükseltecek îmân var... Zihinde, gönülde, ruhta, denizler gibi dalgalanan hislerin, düşünce ve tasavvurların, hayâllerin, imkân âlemine çıkıp diğer insanlara intikâlini temin eden, mükemmel bir vasıta, yâni fevkalâde bir lisân var... Şu kelimelere bakın. Şair en küçük bir kelime sıkıntısı çekmiyor. His ve heyecanlarını, neredeyse aynen, bize de hissettirip duyuruyor... Şu güzel Türkçeye bakın, bir de şimdi ne hâle sokulduğuna bakın; yürekler acısı...
Sayfa 139 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Gerçek Türkçenin Zenginliği, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.