Mustafa Kemal Atatürk'ün halk sevgisi son derece içtendir ve kapsamlı bir derinliğe sahiptir. Halkın sıkıntısını kendi sıkıntısı olarak içinde duyar ve sahip olduğu tüm olanaklarla bu sıkıntıları ortadan kaldırmaya çalışır. Sürekli yurt gezilerine çıkar ve halkın isteklerini bizzat yerinde saptar, halka verdiği sözleri kesinlikle yerine
Bizim yabancılaşmamızdan senin tümüyle suçsuz olduğuna ben de inanıyorum. Gelgelelim ben de aynı şekilde tümüyle suçsuzum. Senin bunu kabul etmeni sağlayabilseydim, o zaman bir tür barış sağlanır, senin ardı arkası kesilmeyen suçramaların son bulmaz, ama azalırdı.
Reklam
Ben aynı ben ama eksildim biraz, kısacası senin dönecek yüzün olsa bile benim seni koyacak bir yerim yok.
Dün gece yastığa bıraktığım ben, sabah uyandığımda bulduğum benle aynı mı? Değilse bu beni şu bene, uyanıklığı uykuya, nefes alışı nefes verişe bağlayan ne? Her an yaratılmıyorsam bu inkıtalarla malul temadi neyin nesi? Hilkat, çiftlerin (ezvâc) sarmaşık düzeni olsa gerek: hem benzeşen hem başkalaşan; hem birleşmeksizin birbirine sarmaşan, hem de ayrışarak çatallanan çiftlerin. Oluş, evet, ya da var-yok düzeni - adına varlık demişiz.
"Sanki o, günün birinde kaybettiğim kayıp bir parçaydı da onu bulduğum an her şey tamamlanmış gibiydi. O yapbozumun kayıp parçasıydı. Ve ben onu, yağmurlu bir günde, aynı şemsiyenin altında saklanırken buldum."
...hiç yorulma, beni de sıkma diyorsun, beni modernliğe itiyorsun, yani baş aşağı yuvarlıyorsun, ikindi vakti camide o kış ikindisinin soğuğunu iki kaburganın arasına yiyor da, Tin suresi kubbede çınlıyor da hâlâ aynı kalıyorsun, kalırım diyorsun, o rüzgâr hani geçen gün ikindi vakti aniden caminin içine girdi de mihrabın arasında beni buldu da Azrail gibi yokladı ya, dehşetli soğuğu bana duyurdu, sırtımı bıçaklayıp da gitti ya, ben sana baktım, sen elindeki plastik tespihle meşguldün, bana ve ürpermeme dikkat etmedin, bütün dikkatin dikkatinin ve hayretinin bir şey tarafından kapılmamasına adeta ayarlı, tam geliyor diyorum, gözlerin başka, hem de bir şey olmayana çevriliyor, dikkat sana bir şey yapamıyor, hayret sana hayret ediyor, sure çınlayıp geldiği yere geri gidiyor, ikindi rüzgarı aralık sonunda kulunçlarının yerini bulamıyor, amud-u fukaran zengin, fakirliğini bilmeyen her şey gibi alabildiğine zengin, her şeyim var diyorsun, dünya sana verecek ne dert ne zevk bulabiliyor, dünyayı perişan ediyorsun. Gerçi iyi de ediyorsun, ama böyle yapmakla dünyanın kendisi oluyorsun.
Reklam
Başınıza geldi mi?
❝ İnsanın aynı şeylere güldüğü, güzel sıfatıyla aynı şeyleri nitelediği biriyle karşılaşması çok ender olur. Bu, insanın başına hayatta yalnızca bir kez gelir. ❞
"Ben benim ama aynı zamanda sana bağlıyım"
Ruhumuz aynı, ne olursak olalım! Onun ve benim aramdaki fark o kadar büyük ki, ben onsuz yaşayamam, onsuz var olamam.
Namaz vakitlerine dair bir hadis
Ebu Necih Amr İbni Abese es Sülemi (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Ben cahiliye döneminde iken insanların sapıklıkta olduklarını ve Allah’ın katında faydalı bir amel üzerinde olmadıklarını zannediyordum. Onlar putlara tapıyorlardı. Bu arada Mekkeli bir şahsın önemli haberler verdiğini duydum. Hayvanıma binerek onun yanına geldim bir de
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.