Hece dergisi bu ay 300. sayısı ile okuru selamlıyor.
Ocak 1997 yılında başladığı yayın hayatında Aralık 2021 itibariyle 25. yılını tamamlayan Hece’nin bu sayısında geçtiğimiz ay ebediyete uğurladığımız Diriliş düşüncesinin mimarı, şair, yazar, düşünür Sezai Karakoç ile ilgili şiir ve yazılar öne çıkıyor.
Kapağında Sezai Karakoç’un fotoğrafı ve
Kitap gayet akıcı ve güzel bir dille yazılmış. Okurken hiç yorulmadan okudum. Yorumuna gelicek olursak da, Muhsine anne babası öldükten sonra köylüler tarafındandan evlendirilir. Evlendirildiği kişi tarafından dövüldüğü için evden kaçar ve boşanır. Zaten çok olmadan evlendiği kişi de gene içki içerken ölür. Birkaç işyeri denedikten sonra bir gün Muhsine’nin karşısına Ayşe hanım çıkar. Ona bir iş teklifi eder ancak ağzının kapalı olması gerektiğini, orada duyduklarına gördüklerine kulağının kapalı olması gerektiğini söyler. Çiftliğe doğru giderlerken arabacı bir sürü şey söyler gidecekleri yer hakkında. Dediği şey ise o evin cinli ve perili olmasıdır. Ayşe hanım arabacıya kızsa da denilen her şey doğrudur. Muhsine korksa da bu eve gitmiştir, böylece her şey başlamıştır. Artık tüm o duyduğu şeylerin içine düşmüştür. Buradan kurtulmak kolay olmayacaktır...
GulyabaniHüseyin Rahmi Gürpınar · Beyaz Balina Yayınları · 201910,9bin okunma
Ve bir kitabın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Kitabın, bende uyandırdığı hislere geçmeden önce kitabın dilinden biraz bahsetmek isterim. Dili sade ve okuyanı anlamsal olarak yormadan akan bir süreci var. Kitabın çevirisini üstlenen Saadet ÖZER, yaptığı çevirinin hakkını sonuna kadar vermiş. Buna özellikle değinmek istedim çünkü çevirmesi
Çok az kitaba bu platformda tam puan vermişimdir. Bu da onlardan biri. Bu ufak nottan sonra incelemeye geçebiliriz.
Yazarın okuduğum diğer kitapları ile kıyaslandığımda oldukça yalın ve anlaşılır. Bunun sebebinin de oldukça geniş bir kitleye hitap etmek istemesinden kaynaklandığını düşünüyorum.
Şimdi usulca başlığı okuyun ve geri buraya dönün. Gerçekten de öyle değil mi? Hepimiz mutlaka birtakım sınavlardan geçtik ve halen de geçiyoruz. Sınava hazırlanan öğrenciler, onlara destek olmaya çalışan -bazen sadece çalışan- ailelerine, başta kaygı olmak üzere yanlış inanç ve tutumlar giderilmeye çalışılmış. Ve oldukça basit ama bir o kadar da çarpıcı örneklerle akılda kalması da sağlanmış.
Sınava yönelik çalışan öğrencilere, onların ebeveynlerine ve okullarda veya kurs merkezlerinde psikolojik danışman olarak çalışan meslektaşlarıma sınav süreci ile ilgili bu kadar bilgiyi derli toplu bulabilecekleri bu güzel bir kitabı ısrarla tavsiye ediyorum.
Sabahattin Ali'ye çok büyük saygım vardır ve kendisini çok severim (hem karakter olarak hem de edebi yönü). Allah mekanını cennet eylesin. Üstadı sevmemin yanında maalesef olumsuz bulduğum yönlerini de söylemeden edemeyeceğim.
Kitapta betimlemelere aşırı yer veriliyor. Ben oyun oynarken bile sinema sahnelerini geçer, direkt olaya odaklanırım.
#alıntı
" Unutma, gerçekler mutlaka ortaya çıkar. Denize düşen cesetleri, dalgaların kıyıya atması gibi... Sistem, zamanı gelince hakikati üzerimize kusar. Biliyorsun... Haklı olan insanların hikâyeleri asla yarım kalmaz."
Yukarıdaki satırlar, adeta eserin Öz'ü.
İnşaat sektöründe zirve, Siyasette de sözü geçen... Adnan ÖZER