Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşenur MT

Ayşenur MT
@aysenurmt
Hadis-Yüksek Lisans
İslâmî İlimler & Psikoloji
İstanbul
360 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
En büyük muhasebelerden birisi, günahların izlerini hayatta aramaktır. Eskiler ne de güzel demiş: "Ayağın taşa takılınca, bunu bir günahından bil." Günahlar mahrum bıraktırır, bazen Kur'an lezzetinden, bazen infak isteğinden. Günahlar hale tesir eder, bazen kalbin daralır, bazen ağzın bozulur. Günahlar sana karşı bakışı da değiştirir. Nitekim Süfyan es-Sevri dedi ki: "Ben bir günah işlediğimde, onu hanımımın ve bineğimin huyundan (bana karşı yaklaşımlarının değişmesinden) anlıyorum." Peki, Gazze konusunda bizleri derin ve kahreden bir etkisizliğe düçar eden günahlarımız acaba nelerdi ? Allah'ım her işimizi hayırla ıslah et. Günahlarımızı bağışla. Bizi olmamız gereken hale döndür ve bizi senin yolunda kullan.
Reklam
Sana kitap hediye edeni unutma, sana kitap okuyanı hiç unutma." demişti Zarifoğlu. Peki ya bize kitap yazanlar? Hem de her biri, yalnız doğru yolu gösteren pusulalar gibi kitaplar. Sadece hatırlamak, haklarını ödemeye kafi midir? Salih Selefimiz, eserlerini bir miras olarak değil, bir sorumluluk ve bir dava olarak bıraktı. Zira her miras
Dünden beri secdede şehid olan genci düşünüyorum hala etkisinden çıkamadım. Her birimiz çocukluğundan beri İslam üzere uzun bir ömür yaşamış alimlerin, âbidlerin ve takva sahiplerinin hüsnü hatime (güzel son) için dua ve temennîlerini işitmişizdir. İnsanlardan Allah’ın onun canını şehid olarak alması için dua edenler de vardır, Allah’ın onu secdede iken öldürmesi için dua edenler de vardır; ki bunlar, hüsnü hâtime için kalplerimizin fıkhedebildiği en meşhur iki duadır. Ama birçoğumuz, Allah’ın bir kişi için iki ölümü birleştirebileceğini hiç düşünememişiz; Secde ve Şehadet. Bu hiçbirimizin daha önce akledemediği yeni bir keramet mi, onlarca yıldır İslam’da idrak edemediğimiz bambaşka bir mana mı, yoksa Hz. Ömer ve onun gibi büyük adamlardan başkasına nasip olmayan bir ölüm şekli mi? Bundan daha önemlisi: Bu kardeşimizin bu hüsnü hatimesinden önce hangi salih amelleri ve kalbî halleri vardı ki ona böyle bir şehadet nasip oldu? Bu insanların hayatları, kalpleri ve geceler boyu süren tâatleri nasıldı?.. Ve bundan daha da önemlisi: Biz kendisini bilmediğimiz halde Allah’ın kendisini bildiği, biz gecelerimizi gaflet içinde, hatta belki de Berzah hayatını ve bizi hazır bekleyen kabri unutmuş bir halde geçirirken, şimdi kendisine böyle güzel sonların hazırlandığı nice kimseler var. Gafletten uyanmamız için Allah'ın bize böyle bir örnek göstermesi ne büyük rahmet...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Subhanallah, Gazze'den Bir Soru!
Gazze'de bir kadının Arap şeyhlerinden birine sorulduğu soru: "Tüpümüz bitti ve hiçbir yerde tüp bulamıyorum. Çocuklarıma yemek yapamıyorum. Bombardıman sonucu yıkılmış olan bir evden tüp almam caiz midir? Tabi ki Allah ömür verirse tüpü geri vereceğim... Tüpü aldığım takdirde geri vermeden şehid olursam günahkar olur muyum veya şehadet ecrim eksik olur mu? Acil cevabınızı bekliyorum, Allah derecenizi yüceltsin." Cevap: Bu durumda tüpü alması caizdir. Bunun günahı da, onları yardımsız bırakan bir buçuk milyar Müslümanın boynunadır... لا حول ولا قوة إلا بالله...
Reklam
Ey Müslüman kadınlar! Çocuklarınızı ağır şartlara, yiğitliğe, kahramanlığa ve cihada alıştırınız. Bu esaslar üzere eğitiniz. Evleriniz aslan inlerini andırsın. Tağutlar tarafından boğazlansın diye, yeyip semiren tavukların kümesi olmasın. Çocukların kalbine cihad sevgisini, cihad tohumlarını ekiniz. Yiğitlerin meydanlarında at koşturmak, savaş alanlarında at koşturmak arzularını, aşkını yerleştiriniz. Müslümanların problemlerini yaşayınız. Haftada en az bir gün mücahidlerin, muhacirlerin hayatlarına benzeyen bir gününüz olsun. O gün kuru bir ekmek ve buna bir kaç damlayı geçmeyen azıcık çayı katık yapın. Ey İslam yavruları! Bombaların nağmeleri, topların gürültüleri, uçakların uğultuları, tank sesleri, eğitiminizin nağmeleri olsun. Dünyanın rahat ve huzuru içerisinde yaşayan, lüks hayat süren ve mideleri şişkin kimselerin nağmeleri ve yatakları sizin büyüyüp gelişeceğiniz yerler olmamalıdır. Şeyh Abdullah Azzam (rahimehullah)
Korkak gence hayret ederim. Oysa bu dini muzaffer kılan hep gençler olmuştur. Gençlik, din adına çaba ve fedakârlık gösterilecek çağdır. Gençliğinde korkak olanın ihtiyarlığı nasıl olur? Hayatınızın en güzel zamanı bugündür. Bu zaman; çaba zamanıdır, ibadet zamanıdır, hareket zamanıdır. İslâm’ı öğrenin, uygulayın ve ona davet edin. [Şehid Abdullah Azzam]
Cihad, ümmete bugün farz-ı ayn olmadıysa, vallahi kıyamete kadar hiçbir zaman olmayacaktır. Abdullah Azzam
Şibli'nin dört yüz üstada hizmet ettiği rivayet edilir. Şöyle der: "Dört bin hadis okudum, bunlardan bir hadisi seçip onunla amel ettim, kurtuluşumun bu hadiste olduğunu anladığım için gönlümü diğer şeylerden temizledim. Öncekilerin ve sonrakilerin bütün ilminin bu hadiste mevcut olduğunu gördüm ve bununla yetindim. Bu hadis de şudur: Rasulullah (s.a.v.) bazı sahabilerine şöyle buyurmuştur: "Dünyada kalacağın kadar orası için çalış, ahirette kalacağın kadar da orası için çalış. Allah'a olan ihtiyacın nispetinde O'nun için çalış, ateşe sabrın kadar da ateş için çalış."
Sayfa 25
Ey oğul! Rasulullah'ın (s.a.v.) ümmetine ettiği nasihatlar arasında şu sözü de yer alır: "Allah Teâlâ'nın kuldan yüz çevirmesinin alâmeti, onun kendisine yaramayan şeylerle meşgul olmasıdır. Bir adam, şayet ömründen kısa bir parçayı yaratılış amacından başka bir yere sarf edecek olursa, bu hareket, uzun uzun kederlenmeye, hasret çekmeye sezadır. Kırk yaşını geçip de işlediği hayırlar şerlerine baskın olmayan kişi cehennem için hazırlanmalıdır.” Bu nasihat ilim sahiplerine yeter.
Sayfa 18
Reklam
Bil ki nasihatın esası Risalet madeninden gelir, en güzel nasihat Rasulullah'tan (s.a.v.) bize gelenlerdir. Eğer sen bu kaynaktan nasihat aldıysan, benim nasihatıma ne ihtiyacın var? Eğer almadıysan, söyle bana: Geçip giden bunca senede ne öğrendin?
Sayfa 18
Mısırlı Âlim Muhammed Mutevelli eş-Şa’ravi şöyle der: Ben San Francisco’da iken bir müsteşrik bana sordu: - Sizin Kuran’ınızda bulunan şeylerin tamamı doğru mu? Cevap verdim: - Kesinlikle evet. Tekrar sordu: - O halde Allah niçin kâfirlerin müminlere galip gelmesine imkân veriyor? (Hâlbuki Kuran diyor ki: “Allah kâfirlerin müminlere galip
1.335 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.