Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba Ay

Küvetimin kenarında pencereden esip gelmiş solgun bir yaprak adı aklıma gelmeyen bir ağacın yaprağı duruyor ona bakıyorum damarlarını okuyorum karşısında ürperdiğimiz ama onsuz hiçbir güzelliğin olamayacağı o tuhaf faniliği soluyorum. güzelliğin ve ölümün hazzın ve faniliğin birbirine bu kadar muhtaç bu kadar bağlı olması ne harika! duyusal bir şey gibi derinden hissediyorum doğa ile aklın etrafında ve içimdeki sınırını.
Sayfa 91
Reklam
Yakınlarım arasında başka bir sürü nesne daha var. Görmekten ve dokunmaktan, bana sessizce hizmet etmelerinden ,sessiz dillerinden hoşlandığım, vazgeçilmez bulduğum şeyler bunlar ve içlerinden birinin beni terk etmesi, beni bırakıp gitmesi, eski bir kasenin kırılması, bir vazonun yere düşmesi, bir çakının kaybolması kayıptır benim için, o zaman vedalaşmak, bir an durup onlara bir anma konuşması itiraf etmek isterim.
Sayfa 57
Yaz akşamları tatlı, vurdumduymaz bir esriklikle gezinen sevgililer bile ıskalayacak, ama geçip giderken kokuyu ta içine çeken gezgin yakalayacak. Gezginde tüm hazların en hası, en incesi vardır, zira sevinci tadarken geçici olduğunu da bilir.
Sayfa 53

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonra yeniden sessizliğe dönmüştük; bizim için bir tapınak gibi olan sessizliğe.
Sayfa 420
Yaşam bize bir mücevher sunmuştu, ne var ki pişman olup elimizden aldı onu.
Sayfa 351
Reklam
Yetişme tarzımızın, çevremize uyum sağlamamızı güçleştirmiş olması önemli değil, bizim övünülecek yanımız, kendini bırakmışlığın bizi etkilemesine karşı çıkmamızdır -acı çekme, kendini dışlama, kendini sürgüne gönderme pahasına!
Sayfa 383
Geçmiş, kaçınılmaz olarak bölük pörçüktür, kaçınılmaz olarak yeniden kurgulanır, yeniden yaratılır.Orada, yalnızca bugünün gerçeklerinin hasadı yapılabilir.Bugünümüz geçmişten doğduysa, geçmişimiz de bugünden doğmuştur.
Sayfa 294
Geçmiş benim için bugün artık o kadar uzak değil, bugünün ışıklarını, bugünün hayhuyunu kuşandı; ve dikkatli duvarlarını. Alışıyorum, uysallaşıyorum, kendimi unutuyorum, kendimi düşünüyorum, kendime sahip çıkıyorum. Kaybolmuşluk tutkumu odadan odaya dolaştırıyorum: burada, geçmişte, benimkiler...
Sayfa 274
Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
Sayfa 268
.. aklı reddetmek hakikati, hakikati reddetmek ise Hakk'ı reddetmektir.
Sayfa 177
Reklam
Bu okuduklarınız muhmelattir yani boş şeylerdir. Felsefiyyat okuyun daha iyi!
Sayfa 168
Aristatalis'in dem vurduğu gibi, gözün vazifesi sadece görmek değil, Hakikat'i görmektir. Hakikat'i gören bir göz, artık başka bir şeyi göremez.
Sayfa 165
Ama mükemmellikle güzellik aynı şey değildir.
Sayfa 157
..her şeyi bilmek için, belki hiçbir şey bilmemek gerektiğinden, ademoğullarından bazıları, bildikleri her şeyi unutmaya hayatlarını adadı.
Sayfa 139
304 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.