Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Resûlullâh (a.s) bir hadisinde şöyle buyuruyor: "Kur'ân'ı okuyup, onda olanla amel edenin ana ve babasına, kıyamet günü güneşin ışıklarından daha parlak bir tac giydirilir. (Ana babasına bu nimet verilirse) ya Kur'ân'la amel edenin hali ne olur dersiniz?"
Sayfa 128
Kadının birisi Hasan el-Basri'ye gelir, "Kızım öldü, bana bir şey öğret de onu rüyamda göreyim." dedi. Hasan el-Basrî de ona, Resûlullâh (a.s)'a salât etmesini tavsiye etti. Kadın bunu yaptı ve rüyasında kızını gördü. Kızın üstünde katranlı bir elbise ve boynunda da bir halka vardı. Kadın çok korktu ve gelip Hasan el-Basrî'ye gördüklerini anlattı. Bir müddet sonra Hasan el-Basri ise kızı cennette anberden bir koltuk üzerinde gördü. Kızın başında da her tarafa ışık saçan bir tâc vardı. Kız, "Beni tanıdın mı ya üstad? Ben o salât öğrettiğin kadının kızıyım." dedi. Hasan el-Basrî, "Peki nasıl oldu da bu mertebeye ulaştın?" diye sordu. Kız da anlattı: "Biz kabristanda azâb çeken beş yüz elli kişiydik. Bir gün kabristana bir adam geldi ve Resûlullâh (a.s)'a bir salât okudu. Sevabını da bizlere hediye etti. Bunun üzerine 'Bu adamın Resûlullâh (a.s)'a ettiği salât hürmetine bunlardan azâbı kaldırın.' diye bir ses duyuldu. Biz de kurtulduk."
Sayfa 135
Reklam
Hz. Peygamber sav.: "Evine girdiği zaman "Kul hüvallâhu ehad"ı okuyan kişinin evinden ve komşusundan Allah fakirliği kaldırır."
Sayfa 130
Sehl şöyle demiştir: Zikir yaptığını iddia eden kişi, zâkir değildir. Gerçek manâda zâkir, Allah'ın kendisini gördüğünü ve kendisinden daha fazla kalbine yakın olduğunu bilen ve bu duyguyu nefsinde ve her şeyde hisseden kişidir.
Sayfa 170
Resûlullâh (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ey Ebû Hüreyre! Şu ayakkabılarımı giyip çık ve şu duvarın arkasında kalbi inanarak 'Lâ ilâhe illallâh' diyen kime rastlarsan onu cennetle müjdele!" Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir. Yine Resûlullâh (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ey Ebû Hüreyre! Lâ ilâhe illallâh kelimesi hariç her amel tartılabilir. Mîzânın bir kefesine bunu inanarak söyleyen konsa, diğerine yedi kat gökler konsa, elbette bu kelime ağır basar."
Sayfa 171
"Ben gizli bir hazineydim. Bilinmemi murâd ettim de mahlûkatı yarattım. Nimetlerle onları sevindirdim ki beni bilsinler." Hakk olmasaydı, halk olmazdı. Halk olmasaydı, Hak zâhir olmazdı. Allah için şu söz ne güzeldir: "Senin zuhurun benimledir. Benim vücudum da senden. Eğer ben olmasaydım, sen zâhir olmazdın. Sen olmasaydın ben olmazdım."
Sayfa 180
Reklam
Rabb'inin huzûruna bî-çâre giden, bin çâre ile döner!. Aziz Mahmud Hüdayi Hz
Hz. Âişe anlatıyor: "Resûlullah (a.s), hastalığı esnasında kızı Hz. Fâtıma'yı çağırttı ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Bunun üzerine Hz. Fâtıma ağlamaya başladı. Daha sonra tekrar kızını çağırttı ve yine kulağına bir şeyler fısıldadı; bu sefer ise Hz. Fâtıma gülümsedi. Daha sonra ne olduğunu sorduğumuzda, "İlk önce kendisinin vefat edeceğini söyledi, ben de ağladım. İkincide ise, ailesinden kendisi ne ilk kavuşacak olanın ben olacağımı söyledi, gülümsedim." dedi.
Ölçü.
Ebû Said: "Ey kardeşimin oğlu! Allah için ye, iç ve Allah için giyin. Bunlardan herhangi birine kibir, övünme, gösteriş ya da şöhret bulaşırsa, bu iş Allah'a isyandır, ev işlerini yapmaya kendini alıştır. Çünkü Resûlullâh (a.s), ev işlerini yapardı. Su getirdiği hayvanı yemler, deveyi yatırırdı. Süt sağardı. Evi derler toplar, ayakkabılarını diker, elbisesini yamardı. Hizmetçisiyle oturup yemek yer, hizmetçi yorulduğunda kendisi un eler, çıkar çarşıda alış veriş yapardı. Hayâsı çarşıdan aldıklarını eliyle taşımasına ya da elbisesinin bir tarafına koymasına engel olmazdı. Aldıklarını böylece taşıyıp evine getirirdi" dedi.
Görüldüğü gibi Peygamberimiz (s.a.v), varlık ağacının tohumudur. Arş, kürs, levh ve kalem ondan sonradır.
402 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.