بخانه دوستی
آيد که تقويم مى
نوشت گزاشته بمهمی
رفته بود و نيامد
{Takvim tertibiyle meşgul olan, yazılarını öylece bırakıp bir iş için giden ve henüz gelmemiş bulunan bir dostunun evine gidip, onu bulamayınca şu parçayı yazıp bırakmıştır:}
ننشينى چون ناله۶ زنجير بخانه
شايد که نهم نام تو سودای روانه
{Zincirin feryâdı gibi evde oturmuyorsun. Sana "yürüyen sevda" adını taksam yakışır.}
. شبانگه دراطراف آن شمعها
درخشنده همچون نجوم سما
{Geceleyin onun kıyısındaki mumlar, gökteki yıldızlar gibi parlamaktadır.}
Başlık: Mesnevî Der-Vasf-ı Havz-ı Dilârâ ve Kasr-ı Bihemtâ
اين راز که اهل دل همی می گويند
واندر طلبش گريوها مى پويند
آنان که زصفحهٔ کتابش طلبند
ازداغ پلنگ بوی گل می جويند
{Gönül ehlinin söyleyip durdukları, elde etmek için dağ gibi engelleri aştıkları şu sır yok mu? Onu kitap sayfasında arayanlar, adeta kaplanın beneklerinde gül kokusunu arayanlara benzerler!}