Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

bilge berke

139 syf.
10/10 puan verdi
dönemin tarihi olayları, edebi akımlar, felsefi görüşlerin yanı sıra aşk, hayatın anlamı gibi pek çok konuda fikri olan yüzünüzü güldüren, meraklandıran, heyecanlandıran harika bir eser. uzun zamandır okuduğum klasikler arasında en çok beğendiklerim arasında yerini aldı. hem de Fransızcanın bir diğer adı olan voltaire'in dilini, bu kadar
Candide
CandideVoltaire · Karbon Kitaplar · 20195,1bin okunma
Reklam
83 syf.
4/10 puan verdi
Acılar içinde ölümü bekleyen bir adamın ; hayatına, işine, ailesine ve hastalığının gelişime karşı düşüncelerini anlatan bir eser. Daha önce tecrübe edilmesi imkansız bir olayın, bu kadar gerçekçi ifadelerle anlatılması karşısında şaşkınım. Evet okuması çok zor bir hikaye çünkü ölümün hikayesi bu. Ama yaşamın kıyısındayken ümit, merhamet arayışı, sağlıklı olanlara hissedilen öfke, hayatının olması gerektiği gibi olup olmadığının sorgulanması çok başarılı bir şekilde işlenmiş gerçekten.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,4bin okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
suat derviş'in ilk okuduğum kitabı çılgın gibiydi. bana biraz yavan gelmişti açıkçası. okuma grubumuzdaki arkadaşların da tavsiyesiyle istanbul'un bir gecesini okumaya başladım. "durum edebiyatı" olarak ifade edilen; aynı olay çerçevesinde birbiriyle kesişen hayatların, o anki yaşadıklarını okumak çok keyifli. bu tip anlatımları sinemada da hep sevmişimdir. tabi suat derviş bu anlatım tekniğini 1930larda deneyerek, Adalet Ağaoğlu'na (Bir Düğün Gecesi) ve belki daha pek yazara öncülük etmiş. kullanılan teknik dışında yaratılan karakterler de çok gerçekçi ve başarılı. hiçbir karaktere de kızamıyoruz. çünkü yazar hepsine eşit mesafede yaklaşmayı başarabilmiş; kimseye kızmıyor, yargılamıyor. herkes dönemin koşullarında, eğitim ve maddi durumları nispetinde yaşam mücadelesi veriyor. istanbul'un bir gecesinde; veremli, parasız bir anne kaza geçiren oğluna kan parası ararken; başka bir kadın yasak aşkının düğününe giderken özenle diktirdiği elbisesinin yetişmesi için sabırsızlanabiliyor. bütün bunlar olurken parasız büyüyen ali; okuyarak, çalışarak kendisi için kazandıklarının yanında birine yardım etme hissiyle bir gecede başka biri olarak doğabiliyor.
İstanbul'un Bir Gecesi
İstanbul'un Bir GecesiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2018197 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
132 syf.
8/10 puan verdi
okuma grubumuz sayesinde yazarla tanışmış oldum. çok da memnun oldum:) romanya edebiyatından hiç okuma yapmamıştım daha önce. yazar, memleketi olan ibrail'in yanısıra lübnan, istanbul gibi şehirlerdeki hayatı kendisine konu edinmiş. zaten yaşamı da bu bölgelerde geçmiş. kira kiralina da tuna nehrinin kıyısında bulunan ibrail şehrinde başlıyor. kardeşi kira ve annesiyle geçen mutlu çocukluğu, onlardan ayrı düşmesi, şehir şehir onları ve sevgiyi arayışı anlatılıyor. hikayenin bazı kısımlarında istanbula hatta harem hayatına da, yer vermesi; yabancı bir misafire kötü muamele edip göndermişiz hissini yaşattı bana. tabi yaşananlar çok acı. ama sonunda aradığı sevgiyi dostlukta salepçi baba yanide bulması beni mutlu etti. aslında hikaye güzel ama sanki biraz dağınık gibi. bazı kısımlar biraz ortada kalıyor. belki çcuklukla başlayan ergenlikle süren bir süreç anlatıldığı için, o dönemin heyecanı ve coşkusuna bunu bağlayabiliriz. ama yine de ben hikayeyi de kapak tasarımını da çok beğendim.
Kira Kiralina
Kira KiralinaPanait Istrati · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20111,061 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
yazarın anlatım tarzını çok çok sevdim. yaşını başını almış torun sahibi bir erkeğin; çocukluğuna, gençliğine, evliliğine, aşklarına anımsama yöntemiyle geçmişine geri dönmesi. geçmişteki hislerini, bakış açısını olgunken değerlendirmesi. ve bütün bunları günümüz koşullarıyla anlatırken, geçmişten gelen ve kitabın sonuna kadar saklanan sırlarla anlatıma heyecan katması gerçekten enfes. kahramanımız arkadaşlarıyla geçen çocukluğundan başlayarak, üniversitede yaşadığı aşklarına uzanan serüvenini anlatıyor. sevgilisini çocukluk arkadaşlarıyla tanıştırırken de kaderini değiştiriyor. sevgilisiyle ayrılmasına rağmen , eski dostuyla evlenmiş olması onda travma yaratıyor ve hayatına ailesinden ve arkadaşlarından uzakta devam ediyor. evlenip, çocuk sahibi oluyor, boşanıyor, torunu oluyor ve eski hayatıyla bir mektupla yüzleşmek zorunda kalıyor. eski dostunun intiharı ve kendine bıraktığı miras olan günlüğünün peşine düşerken aslında kendi geçmişinin de izini sürüyor. eski dostunun ve kendisinin lisede iken tarih nedir sorusuna verdikleri cevap da kitabın sonu kadar etkileyiciliğini koruyor. kahramanımız "tarih zafer kazananların yalanlarıdır" derken eski dostu finn " tarih, belleğin kusurlarının belgelemenin yetersizlikleriyle buluştuğu noktada üretilen kesinliktir." diye cevap veriyor.
Bir Son Duygusu
Bir Son DuygusuJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 20212,232 okunma
Reklam
200 syf.
4/10 puan verdi
Bulgakov okumayı seviyorum. Ölümcül yumurtalar ve köpek kalbinden sonra genç bir doktorun anıları biraz yavan geldi açıkçası. Yazarın sevdiğim özelliği, esprili bir dille fantastik öğeleri kullanan bir anlatım tarzı seçmesiyken; bu kitapta bunu göremiyoruz malesef. Bunun sebebi sanırım yazarın ilk eserlerinden olması. Ayrıca kendisi de genç bir doktorken buna benzer tecrübeler yaşamış. Kitap da biraz otobiyografik özellikler taşıyor gibi.
Genç Bir Köy Hekimi
Genç Bir Köy HekimiMihail Bulgakov · Can Yayınları · 201424,8bin okunma
247 syf.
9/10 puan verdi
1890larda yazılmış olması, ilk bilimkurgu eserlerden biri olması da değerlendirilirse gerçek bir başyapıt. Goodreads verilerine bakarak Türk okuyucular tarafından da çok fazla tercih edilmemiş olmasına şaşırdım ve üzüldüm. Yazar bilimkurgunun atası olarak biliniyor ve eser uzaylıların dünyayı istilasını anlatan bilinen ilk eser olmasına rağmen
Dünyalar Savaşı
Dünyalar SavaşıH. G. Wells · İthaki Yayınları · 04,585 okunma
152 syf.
4/10 puan verdi
yazarı katip bartleby ile tanımış ve sevmiştim. bu okuduğum ikinci kitap. çok umut vadeden ama aradığımı bulamadığım bir eser oldu. denizde geçen bir hikaye olduğu için denizcilerin psikolojisini anlamak için umut vadetti, yarım kaldı. kahramanımızı ve diğer karakterleri (özellikle silah subayı claggart) tasvirleri başarılı başladı ama o da sona eremedi. çeviriden kaynaklı da olduğunu düşündüğüm satırlar da oldu, o da dikkatimi dağıtmış olabilir. ama sonuç olarak claggart niye kafayı billy'ye taktı, nasıl öldü, billy niye usullere göre yargılanmadı, kaptan niye taraf değiştirdi hiç anlamadım. ama kıskançlık gibi duygu tasvirleri, savaşa ve döneme dair bazı satırlar da ilgi çekiciydi. sanırım moby dick okumadan melville ile vedalaşamayacağım.
Billy Budd
Billy BuddHerman Melville · Zeplin Kitap · 2015328 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
haldun taner'in eserlerinin hepsi ayrı ayrı kıymetli benim için, hepsinden ayrı keyif alıyorum. keşke 1960larda gülriz sururi zilhayı , engin cezzar keşanlı aliyi canlandırırken bu oyunu seyretme şansım olabilseydi... kitabın sonunda bir doktora tezine de yer verilmiş. epik tiyatroya tanerin dokunuşundan bahsedilirken; halkının hiç yabancısı olmayan ortaoyunu, meddah, karagöz , seyirlik oyunları ve tuluattan aldığı öğeleri çağdaş bir anlayış içinde yoğurarak Brechtinkinden çok farklı, hem yerli hem modern yepyeni bir eğik usul getirmiş denilmiş. bence tanerin türk tiyatrosuna katkısı yadsınamaz. "Demem şu ki, bu dünyada namuslu insaniyetli oldun mu alaya alınıyorsun. Zorba katil oldun mu saygı itibar görüyorsun. Efsanemiz de bu yalandan çıktı..."
Keşanlı Ali Destanı
Keşanlı Ali DestanıHaldun Taner · Yapı Kredi Yayınları · 20151,929 okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
avunamayanları bitirdim ve çok sevdim. kahramanımız kim ne yana çekerse o yana gidiyor, ne isterse onu yapmaya çalışıyor. bir bakmışsın konser salonunda bir bakmışsın çayırlarda:) hep çok nazik ama nedense sophie'ye patlıyor arada:) kitabın başlarındayken; rüyada gibi geçen bu hal, benim çok hoşuma gitmişti. göremeyeceği şeyleri görüyor, olamayacağı yerlerde oluveriyor, yanındaki bir var bir yok. evet aynı şeyi farklı şekillerde defalarca yazmaya üşenmiyor yazarımız. ama bu da hikayenin geçtiği doğaüstü atmosfer için olağan geldi. kitabın yarısına kadar ben de sonunda mantıklı bir yere bağlanır bu hikaye diye düşündüm. mr ryder , ya alzheimer hastası ya da rüya görüyor. fakat bağlanmayacağını ikinci yarıda anladım. kitabın sonuna kadar kargaşa, heyecan sürdü. bıkmadan usanmadan olanlara şaşırdım:) ama sonunu çok sevdim. amaannn boşver onu bunu da, kahvaltı yapalım gezelim her şey geçer:) yazarın okuduğum üçüncü kitabı. ortak özellikleri var elbette. mesela günden kalanlarda olduğu gibi nezaket, ciddiyet, ölçülülük karakterlerimizin ortak özelliği. uşak, otelde çantaları taşıyan görevli gibi hizmet sektöründe çalışan karakterlere dikkat çekilmiş. unutkanlık esas mesele gibi. ama yazarın üç eserinin yazım tarzları çok da farklı. avunamayanlarda olağanüstü durumlar ön planda. yazar benim için merak uyandırmaya devam ediyor diyebilirim.
Avunamayanlar
AvunamayanlarKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 2019405 okunma
Reklam
584 syf.
8/10 puan verdi
Okuması çok zor bir kitap aslında. Özel isimler o kadar fazla ki; şehir ismi mi, şahıs mı, kabilenin ismi mi anlayana kadar epey zorlandım. İsimlerin farklı okunuşlarını anlamak yeteri kadar zor değilmiş gibi, zaman sıçramalı anlatım esnasında aynı kişinin sıfat ve özel isim şeklinde birlikte kullanıldığını farketmek 400. Sayfada filan nasip oluyor okuyucuya;) zaman sıçramalı anlatım gördüm de bu kadarıyla ilk kez karşılaşıyorum. Aynı paragrafta bir satır bir zamanken, diğer satır başka bir zaman olabiliyor; hatta karşılıklı diyaloglar bile farklı zamanlardaki farklı kişileri anlatabiliyor kitapta. Bunların hepsi yazar tarafından okuyucuya hazırlanan bir yapboz gibi adeta. Kitabın yarısına kadar yarım bıraksam mı diye düşündüm ama heyecanına kapılarak elimden bırakamadım. Yazarın diğer kitaplarını da çok merak ediyorum. Marguez gibi gerçeküstü izler taşımayan bu eseri beni büyüledi diyebilirim. Bundan sonrası spoiler ve kendime not: yaban diye anılan kadın karakter ile rahibelerin yardımcısıyken kaçan bonifacianın aynı kişi olması, lutima ile çavuşun aynı kişi olması bu kitabın benim için sürprizi. Kitapta her ne kadar anselmonun genel ev olarak inşa ettiği ve sonra peder garcia tarafından yakıldığı iddia edilen yeşil ev ve orada anselmonun kör, dilsiz küçük kız ile yaşadığı aşk doruk noktası gibi gösterilse de bence esas etkileyici olan kadın karakterler ve batı dünyasının yerlileri kendi kalıplarına sokmak istemeleri. yerli kadınlara kendi zevklerini giderici yarı hayvan gözüyle bakmaları tüyler ürpertici. Kadına ve yerlilere bu kadar aşağılayıcı bakılması insanı ürkütüyor hakikaten.
Yeşil Ev
Yeşil EvMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 201250 okunma