.
Kriz nöbeti geldi, dağları yaktı akşam
Gözlerimin içine kurt gibi baktı akşam
Nasıl üşüdüğümü anlatacak gücüm yok
En hassas yanlarıma çengeller taktı akşam
Silindi ayrıntılar sanki kevgire döndüm
Yere-göğe sığmadı içime aktı akşam
Nice akşamlar gördüm böylesi ilk oluyor
Bir kara şimşek gibi beynimde çaktı akşam
Ödü kopan direncim çözüldü elyaf elyaf
Beni kendi içimde yalnız bıraktı akşam
...
Aşkın ne olduğunu ayçiçeği anlatır,
Sevgilinin yolunda düşmeyen baş baş mıdır?
Kalp Allah’la olmalı muhabbet tezgahında,
Aşkla dokunmamışsa o kumaş kumaş mıdır?
.
Her şeye doyarsın, sevgi hariç,
Sevgilinin sofrasında sevgi has katık:
Dünyaya tapınan yıkılır kerpiç kerpiç,
Kalıcı değildir mevki-makam,
Adam olmak lâzım adam...
.
Mü’minlere karamsarlığı sen yasakladın
Umutluyum
Bütün mü’minlerin günahlarını bağışla
Benimkini de Sana kul
Peygamberine ümmet olmak yeter bana
Kabul eyle şanı yüce Allah’ım
Sana dilekçemi sunuyorum..
.
“İstanbul'un orta yeri sinema
Garipliğimi, mahzunluğumu duyurmayın anama”
Böyle diyordu bir Şiirinde Orhan Veli
Demesine ben de derim amma
Benim anam duymaz
Çünkü benim anam öldü
Salavan dağına bakan bir mezarlığa gömüldü
Benim sinemamda
Artık anamın filmi oynamaz
Ben sıradan bir filimde oynuyorum
Kendi filmimde
Jenerikte adım küçük harflerle yazılı
Kendi sesimle ve irticalen konuşuyorum
Kendi kendime
Gün batımı çığlık çığlığa son kuşlar
Ufuklar bir gelincik kızılı
Açmışlar göletin kapağını
Gece karanlığı doludizgin gelir
Biraz sonra burada
.