... Her şeye egemen olan korkunç bir duruluk var. Sanki dünya bir kristalden yapılmış, onu boydan boya çatlatmak için tırnakla şöyle bir dokunmak yeter... Ya yalnızlık? Sanki yanan bir şey. Tıpkı üflemeden ağzına alamadığın koyu, sıcak bir çorba gibi. Ve hep orada, tam önümde! Kalın, beyaz porselen kâsesi içinde; eski bir yastık kadar pis. Beni bu yalnızlığa zorla iten kim?...