Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakmaklar
Ah, göğe uzatıyorum bir cumartesiyi hayın bir çalgıyı kuşanıyorum göğün huysuz kuşlarıyla GÖK! Bir kahkahaya geçirdikçe dişlerimi bir tabut kalmıştır akşam olmaya Bir tabut beklenen bir aydınlıktır beklenen bir ses gibi avlularda.
Sayfa 52 - Tiyo Yayınevi - 1964Kitabı okudu
Bakmaklar
Gün dönerdi, benzi solardı kahkahamın Kapardım kapımı gevşeyen yanımla Ve her gece yatağımda bir engerek bulmanın Süregen iğrentisiyle dolardım, sesim Öylece -kusmuk gibi- kalırdı ağzımda.
Reklam
Bakmaklar
GÖK! Bir kahkahaya geçirdikçe dişlerimi bir tabut kalmıştır akşam olmaya bir tabut beklenen bir aydınlıktır beklenen bir ses gibi avlularda.
Çalışmamızın önceki bölümlerinde şairin babasıyla arasında 45 yaş fark olmasından dolayı iletişimsizlikten doğan bir tür “kopukluk” olduğunu ifade etmiştik. Bu durum sebebiyle babasının kendisine hayattayken tekrar ettiği anlaşılan ‘insan eşref-i mahlûkattır’ sözünün anlamını, babası öldükten sonra kavrayan Özel, aynı babanın hayatı algılayış tarzı üzerinden toplumsal çözülüşe dikkat çeker. Şair, babasının yaşadığı hayatın, kendi hayatı yanında daha anlamlı bir yaşam biçimi olduğunu aslında çok önceleri fark etmiştir. 1964 yılında kaleme aldığı “Bakmaklar” şiirinde bu duruma şöyle dikkat çeker.
Sayfa 145 - Oysa babam bilirdi yaşadığını aptes alırdı çünkü anlatacak şeyleri vardı, eğilip kalkmaları dualar okuması, doğum sancılarıyla bırakıp gitmesi anamı.
Bakmaklar
Ben nereye adımı yazsam nereyi göstersem parmaklarımla orası şapkalar yüklü bir vagondur
Bakmaklar
Ben nereye adımı yazsam nereyi göstersem parmaklarımla orası şapkalar yüklü bir vagondur,
Reklam
Bakmaklar
Ey irin mutluluğu! Ey durmayıp ağrıyan kemiği usumun! Uğunursam beni hazdan delirten hayvanın ortasında ben koşarken derelerde birikirse çocukluğum, piçliğim birikirse sesimin o hincahınç boşluğunda coşkunun en sağlam atıyla geliyorum sövgüm büyüyor, ağartıyor günümü. TAN! Ölü bir kediyle saçlarımı taramanın vaktidir sarı bir bilincin ötesini ellemek istemenin bir üzünç aralığındayız artık TAN! savulun, çıplaklığım geliyor ardımdan.
Sayfa 53
'Bakmaklar
"...Sövgüm büyüyor,ağartıyor günümü..." #Şartlar, sövmemek dışında seçenek bırakmıyor.
Sayfa 53 - Tiyo Yayıncılık
'Bakmaklar
"... Çünkü her yerde bir göğün ufak kaldığı vardı..." #Sığamazdım.
Sayfa 52 - Tiyo Yayıncılık
'Bakmaklar
"...Gün dönerdi,benzi solardı kahkahamın..."
Sayfa 51 - Tiyo Yayıncılık
Reklam
Bakmaklar
Ah, göğe uzatıyorum bir cumartesiyi Hayın bir çalgıyı kuşanıyorum göğün huysuz kuşlarıyla GÖK! Bir kahkahaya geçirdikçe dişlerimi Bir tabut kalmıştır akşam olmaya Bir tabut beklenen bir aydınlıktır Beklenen bir ses gibi avlularda.
Sayfa 52
Bakmaklar
... oysa babam bilirdi yaşadığını aptes alırdı çünkü anlatacak şeyleri vardı, eğilip kalkmaları dualar okuması, doğum sancılarıyla bırakıp gitmesi anamı.
Sayfa 52 - tiyoKitabı okudu
1964 Bakmaklar
Oysa babam bilirdi yaşadığını aptes alırdı çünkü anlatacak şeyleri vardı, eğilip kalkmaları dualar okuması, doğum sancılarıyla bırakıp gitmesi anamı.
Bakmaklar
Ben nereye adımı yazsam nereyi göstersem parmaklarımla orası şapkalar yüklü bir vagondur, nerede daralmış görsem bir adamı akşamın güzelim buğusunda eli-ayağı tutulmuş bir çiçeğe uzanırken utandığını görsem işte iğrentim yayılıyor derim, işte sırtlanlar soluyor ellerimde kuşlar çoktan kapamışlar tarlalarını.
88 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.