Üniversite sayısının çoğalması, okullaşma oranının artması sadece kemiyete hizmet eden bir gerçektir. Şayet keyfiyetli bir sonuç oluşmuş olsaydı bilimle birlikte bilinç düzeyimizde ve kültür-sanat dünyamızda tezahür ederdi.
Din yüklenen bir şey midir gerçekten? Eğer öyle ise din adına her şey gençlerin omuzlarında, sırtlarında ve kafalarında bir ağırlığa dönüşecektir. Bu bir tür hamallık ya da tahammül edilen bir şeydir. Din atmosferdir, soluduğumuz hava gibi hafif ve hayatiyetine dahil edendir. Fıtrattan kopuk bir din anlatısı, ancak belli bir sikleti gençlerin ve çocukların kafalarına yüklemek ile mümkün olabilir. Çünkü yüklenen şey yükten ibarettir...
Reklam
Bir Keresinde...
"Okul bütün öğrenciler gibi bana da kar yağarken tatil olduğunda sevinilen bir yer gibi geldi. Okulun okumakla ilgisini bir türlü kuramadım. Okumanın anlamını daraltıp diplomaya indirgeyen bir yerdi orası. Okumayı onardım, okulu kırdım!"
Sayfa 31 - şuleKitabı okudu
Dershaneler okulların öğretim açıklarından faydalanarak kendisini zorunlu bir ihtiyaç olarak kabullendirmiştir.
Gençler niçin okumuyor ve neden yazmıyorlar? Meselesi yokki gençlerin, olağan yaşıyorlar, "Üstü kalsın," diyorlar. İhtilali ihtimal sanıyorlar.
Hakikatin tesiri olmadan atılan şatafatlı nutuklar kalabalıklara teneke çalmaktan farksızdır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
144 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.