457'de, Doğu Roma imparatoru Markianos 65 yaşında öldü. Karısı Pulcheria da dört yıl önce ölmüştü. 379 yılından beri Konstantinopolis'te hüküm süren Theodosius hanedanı sona ermişti: Aynı kandan bir ardıl olmadığı için, sonraki imparatorun kim olacağı konusunda en büyük söz hakkı orduya aitti. Başkomutan genellikle en güçlü aday olurdu ama 457'de ordu komutanı barbar kökenli biriydi: Alan adı verilen ve evvelce Karadeniz'in doğusunda yaşarken onyıllar önce Hunlar tarafından buradan sürülen bir kabileden gelen Aspar. Hala kendine Roma diyen Doğu İmparatorluğu, barbar kanına duyulan eski kuşkuya bağlıydı: Vandal Stiliche ya da Vizigot Ricimer Batı'da imparator olamadığı gibi, Aspar da Doğu'da imparator olamazdı... O zaman Aspar kabul edilebilir bir aday olan, 50'li yaşlarındaki vekilharcı Thracia'h (Trakya) Leon'u kuklası olarak belirledi. Leon, tacını Konstantinopolis patriğinin elinden giydi. Doğu'da piskopos ilk kez, papanınkine benzer bir rol oynuyordu. Ama tahta çıktıktan sonra Leon'un güdülemeyeceği ortaya çıktı.
Muhammed 'in ya da haleflerinin herhangi bir mucizesine inandığımızda ,birkaç barbar Arap'ın tanıklığı delil olarak gösterilir .Diğer yandan Titus livius 'un Plutarkhos'un tacitus'un otoritesini ,demem o ki belirli bir dinle ilgili mucize aktarmış olan Yunan,Çinli ve Roma Katolik tüm yazar ve tanıkların otoritesini değerlendirirken ;bu tanıklıklara Muhammed'in mucizelerinden bahsettiklerinde nasıl yaklaşacaksak öyle yaklaşmamız gerektiğini ve aktardıkları bu mucizeye nasıl kesin bir şekilde karşı çıkıyorlarsa bizim de aynı kesinlikle bunlara karşı çıkmamız gerektiğini söylüyorum .Bu argüman aşırı incelikli ve zekice gözükebilir ;/ama birine karşı suç işlendiğini iddia ettiği sırada o kişinin iki yüz fersah uzakta olduğunu doğrulayan başka iki insanın tanıklığıyla yok olduğunu varsayan bir hâkimin muhakemesi den farkı yoktur .
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Fakat kuzeyden gelen ve barbar olarak nitelenen bu kavimler, kültür ve inanç bakımından gelişmemiş oldukları için, Roma devrinden kalma bütün müesseseleri yıkmışlar ve bunların yerine yeni müesseseler kuramamışlardı. Böylece eski Roma okulları kapatılmış, okuma yazma bilenlerin sayısı azalmış ve Batı Avrupa derin bir cehalet uykusuna dalmıştı. Kilise, putperest olan bu insanları Hıristiyanlaştırmayı başarmış ve kendi isteği doğrultusunda yönlendirmiştir. Bir süre sonra bilim, kültür ve düşünce, papazların tekeline girmiş; onlar da, insanlara lazım olduğu kadarından fazla bilgi vermeyi gereksiz gördüklerinden ve lazım olan bilginin de kutsal sayılan İncil ve Tevrat'ta açıklan- dığını, dolayısıyla bunun dışında bir bilgiye gerek olmadığını, hatta bunun zararlı olduğunu iddia ederek halkın bilinçlenmesini önlemişlerdi. İşte Batı dünyasının, dokuz asırlık bu dogmatik ve skolastik uykudan uyanmasını ve içine düştüğü karanlıktan kurtulup aydınlığa kavuşmasını sağlayan asıl faktör, İbn Rüşd tarafından geliştirilen bu yeni metodolojik yaklaşım olmuştur.
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 50 days
#araştırmainceleme kitapları gerçekten de kolay bir okuma değildir. Bazen ince bir kitabı bile uzun sürede bitirebilirsiniz. Bu kitap kalın ve Ramazan'a denk geldiği için de aç karına çekilmediğinden okumam 40 gün sürdü. Kitap 2017 basım ve sanırım artık aktif olmayan bir yayınevine ait. Bu üzücü çünkü içeriği incelerken çok titiz
Kelt Mitleri Ve Efsaneleri
Kelt Mitleri Ve EfsaneleriT. W. Rolleston · İlya Yayınevi · 201525 okunma
Flaubert'in dediği gibi, Atilla benim.
"O, göçmenin ilkörnegidir. Ona, 'Artik bir Roma yurttaşısın!' deselerdi, bir togaya sarınır, Latince konuşmaya başlar ve imparatorluğun silahlı kuvveti olurdu. Ama ona: 'Sen bir barbar ve dinsizden başka bir şey değilsin!' dediler ve o da ülkeyi yakıp yıkmaktan başka bir şey düşlemez oldu."
Sayfa 310
352 syf.
·
Not rated
Bir zamanlar… Bizler…
Bozkır-göçebe toplulukları daha iyi anlamama bu kitap yardımcı oldu. Bu toplulukların günümüzde hangi etnisitelere karşılık geldiklerini kesin olarak tespit etmek zor ve hassas bir konu olsa da, bu gibi hususlar, bilimsel çalışmalarla ele alınmaya elbette müsait. Bozkır-göçebe topluluklar (örneğin Orta Asya’daki Türkler), yerleşik medeniyetler
Kök Tengri'nin Çocukları
Kök Tengri'nin ÇocuklarıAhmet Taşağıl · Bilge Kültür Sanat · 2020875 okunma
Reklam
İspanya, Galya ve İtalya'yı içine alan Batı Roma İmparatorluğu imparatorluk sınırları dışında yaşayan Gotlar,Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi çoğu Germen kökenli barbar kavimlerinin sü­rekli hücumuna maruz kaldı. Hun saldırıları karşısında tutunamayarak Tuna ırmağı'nın güneyine itilen Vizigotlar, 410'da Alarik'in önderliğinde Roma kentini ele geçirdiler. 5. yüzyılda Roma'nın kurumları iyice çökmeye başlamıştı. Batı'nın son imparatoru Romulus Augustus 476'da barbar kral Odoacer tarafından tahttan indirildi. Bundan sonra bir daha taparlanamayan Batı Roma İmparatorluğu nihayet 476'da sona erdi. Batı Roma'nın yıkı­lışı Orta Çağ'ın başlangıç tarihi kabul edilmektedir.
352 syf.
9/10 puan verdi
Kısa bir Roma İmparatorluğu tarihçesi. Sıkılmadan okunabilir. Yazar doğu ve batı roma imparatorluğu olarak bölündükten sonra batı romanın çöküşüyle anlatımını bitirmiş. Oysa doğu Roma daha uzun yıllar varlığını sürdürmüştü. Yazar Roma İmparatorluğunu , genel kanının aksine Tamamen bir sömürü düzeni ve barbar olarak gördüğünü belirtmiş. Çöküşün temel sebebinin ise sömürü sisteminin kapsatıcı nitelikten çıkmasına bağlamış...Büyük yüz ölçümü kontrol edilmesi güç bir ekonomik ve sosyal düzen ister.Kapsayıcı düzene sahip olmayan toplumların zamanla nasıl yozlaşıp yok olduğu tarihte örnekleri ile doludur..Bir çok insanın tarihe bakışı burda ayrılıyor sanırım. Roma İmparatorluğunun son yüzyıllarında hristiyanlığın devlet dini olarak kabul edilmesi ve katoliklerin devlet içinde devlet gibi yapılaşması da cabası...
Roma
RomaNeil Faulkner · Yordam Kitap · 201576 okunma
Medeniyet İlerleme ve Çöküş
Toynbee ve çağdaşlarının Batı medeniyetine ve ilerleme fikrine olan inancını derinden sarsan eser, Oswald Spengler'in Batı nın Çöküşü kitabıdır. Batı medeniyetinin kendi içinden yıkılmakta olduğunu haber verir ve geniş bir 'düşüş' ve 'çöküş' literatürünün ortaya çıkmasına öncülük eder. Tipik bir Alman olarak Spengler,
Sayfa 65 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
Roma Hukuku
Karmaşık ve gelişmiş Roma hukuku ile Germen örf ve âdet hukuku ara­sındaki entegrasyon, Roma-Barbar krallıklarının oluşumu hakkında başlı başına bir bölüm teşkil eder.
574 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.