ÖN NOT: Spoiler veya keyif kaçıran alıntılar içermediğini düşünmekteyim.
Çok uzun süreler yeni baskısı olmadığından Can Yayınlarını sosyal medyadan taciz ettiğim ve sonunda yeni baskısı ile kavuştuğum bir kitaptı. Yine de iş hayatının gereksiz yorgunluğu ve kitabın beş yüz küsur sayfa olması kitabı okumamı 2020 yılına kadar erteledi. 2019 yılının son günü ertelememeye karar kıldım. Çünkü bu kitap için mücadele etmiştim.
Hiç ismi geçmese de Allende'yi, Pinochet'yi, devrimi, özgürlüğü, cuntayı, umutları, yaraları, sevgiyi ve kopuşu anlatıyor kitap. Ruhlar Evi denilen evde üç kuşağın birbiriyle ve çevresiyle ilişkileri, siyasi mücadeleleri, dönemin sosyolojik ve toplumsal olayları ile beraber içimize dokunuyor.
Bizim koordinatlarımıza göre epeyce uzak bir yer olan Şili'nin (ki Şili ismi de hiç geçmiyor kitapta) aslında bize ne kadar yakın olduğunu anlıyoruz. Biliyoruz ki insanlık tarihi mücadele tarihidir uzak ya da arka bahçede.
Kısacası; 10/10 verdiğim ikinci, değerlendirme yazdığım ilk kitap oldu bu platformda. Keşke ertelemeyip daha önce okuyup bitirseydim. Ya da okumayıp şimdi başlasaydım okumaya.
Barrabas bize denizden geldi...