.... Bir işçi ölümünün “dayanılmaz hafifliği” Zincirlerle çekiyor işçiler Güneşi yatağımın başına Ben nasıl çıkarım bu kirli yüzle Güneşin karşısına? Celal Sılay Milan Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği romanındaki “dayanılmaz hafiflik” ifadesinin, birçok yazıya başlık olmasının artık sinir bozucu hale geldiğini kabul ediyorum. İnsan
592 syf.
5/10 puan verdi
·
Liked
Kurgusal açıdan değerlendirmem gerekirse benim için okuması zevkli bir aşk romanıydı. Kısaca konuya değinecek olursak, kendi halinde yaşayan, sessiz ve monoton bir hayatı olan Erva ve babasının ihaneti ve annesinin ölümüyle duygularını yitiren, öfke ve intikam amacıyla yaşayan Yusuf Demir'in hikayesi. İkili Erva'nın bir akşam evinin
Yusuf Yüzlü Demir Yürekli
Yusuf Yüzlü Demir YürekliŞeyma Demir · Dokuz Yayınları · 2018698 okunma
Reklam
Teğâbun Sûresi Ayet 11-13, 16-18 tefsiri
11. Allah'ın izni olmadıkça Ademoğluna hiçbir musibet isabet etmez. Kim Allah'a iman ederse, onun kalbine hidayet verir yani kim musibet hususunda Allah'ı tasdik eder ve musibetin Allah'tan geldiğini bilir ve Allah'ın emrine teslim olursa Allah da ona istircada bulunma yolunu gösterir. O da "İnnâ lillâh ve innâ ileyhi
Sayfa 233 - İşaret Yayınları 4.CiltKitabı okudu
Her şeye rağmen aşık olmayı beceremiyordum, arkadaşlıklar kuruyor ve sonunda sevgili oluyordum. Bazen sevgililerimden biri bana aşık oluyordu ve böyle olunca sanki hayat en korkunç peruğunu takıp gözlerimin içine bakıyormuş gibi hissediyordum. İnsanın başkası için özel olduğunu hissetmesi, başkasının mutluluğu veya mutsuzluğunda belirleyici olduğunu duyması, bir lego parçasına indirgenmesi kadar kötü bir şey yoktur. Delirdik mi biz?
Üçüncü Geçiş
"Her dönemde" diye açıklıyor keşiş İlyas, "Kfaryabda'nın insanları arasında deli bir kişilik bulunmuştur, biri ortadan kaybolduğunda bir başkası yerini almaya hazır olurdu, tıpkı külün altında kalan kor gibi, yeter ki o ateş hiç sönmesin. Bu kuklalara ihtiyaç duyuyordu herhalde ilahi düzen, insanoğlunun bilgisiyle dokuduğu perdeyi yırttırmak için."
Sayfa 66
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kendini Bilmek ve Sevmek
Hayatı hızlı yaşayıp tüketmek kimine mantıklı kimine değil,bana göre hiç değil."İnan Başarırsın","Yarın her şey güzel olacak inan!" gibi bayat laflar barındırmayan bir kitaptı benim için ve alıntı çizmeden duramadım cidden.İçindeki resimler ise kitabın başta belirttiği gibi uzun uzun bakmalıktı...Kendimi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerekiyor yoksa bir ilerleme aşamasına geçemiyoruz.İlerlemek istiyorsak hatalarla ilerleyip ve bunlarla ilerlerken bu hatalardan ders çıkarmalıyız,"Neden bunlar benim başıma geliyor " demek yerine "bundan ne ders çıkarmalıyım" demeliyiz.Yükselmek için önce düşmeliyiz,kimseyle bir yarışın içinde değiliz...Başkası olmayı istemek yerine bir "ben" oluştumalıyız...
Yalnızca Yavaşladığında Görebileceğin Şeyler
Yalnızca Yavaşladığında Görebileceğin ŞeylerHaemin Sunim · Pegasus Yayınları · 2017807 okunma
Reklam
Partimize böyle şerefli zaferler elde ettiren ne idi? O zaman, bir devrimci ya çalışmasını devrim başarılıncaya kadar sürdürebilirdi ya da tutuklanır, öldürülürdü. Fakat partinin nihai zaferi kazanacağı kanısı sarsılmaz bir kanı idi, böylece biri tutuklandı mı yerini hemen bir başkası alırdı, biri öldürüldü mü 100'ü onun görevini üstüne
İnsan, fedakarlık ediyormuş gibi yapar. Fakat kelimenin gerçek anlamıyla böyle bir şey yoktur ve asla da var olmamıştır. İnsan sık sık, gerçekten de kendini sadece bir başkası uğruna feda ettiğini düşünür. Fakat yanılmış olur. Temeldeki dürtüsü, doğasının ve eğitiminin bir gereksinimini tatmin etmektir. Böylece, ruhu için huzur bulabilir.
Eğer sahife-i alemde tarihî bir nazarla dikkat ve cem'iyyet-i beşeriyyenin mesavisinin esasları teftiş edilse görülecektir ki, bütün ihtilâlât ve fesadın asıl ve madeni ve bütün ahlâk-ı rezilenin muharrik ve menbaı, tek iki kelimedir... O iki kelimenin imtizacından bomba gibi, küre-i arz patladı ve izdivacından, medenî insanlardan canavarlar doğdu. Birinci kelime: Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne? İkinci kelime: İstirahatım için zahmet çek, sen çalış ben yiyeyim. Merhametsiz, nefisperest olan birinci kelime-i gaddâredir ki, alem-i insanı zelzeleye getirip, kıyameti kopmak üzeredir. Şu kelimenin ırkını kesecek, tek bir devası var ki, o da zekâttır ve zekâtın mükemmili olan sadâkatdır. Ve onun mütemmimi olan karz-ı hasendir. Haris, hodgâm, zâlim olan ikinci kelimedir ki, beşerin terakkiyatını öyle sarsıyor ki, here ü merc ateşine atmak üzeredir. Şu dâhiye-i dehyanın tek bir devası var. O da hurmet-i ribadır ve faizin bütün vesailini hayat-ı içtimaiyyeden ref etmektir. Hodgam ellerde servetin inhisarına vesile olan riba kabları, bankaları seddir. Evet, bu kaplar ile servet ve temellük kalil adamlarda toplanır. Bu iki düstur ile tevzi' edilmezse gasbedilecektir.
İşârâtKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.