Kendini tanımak, anlamlı bir hayatın başlangıç noktasıdır. Ancak bu kolay bir iş değildir. Kendini tanımak pasif bir süreç değildir, aktif bir "öz koçluk" sürecidir. Sormak, çabalamak, deneyimlerek, aramak, bazen yanılmak, bazen yeniden başlamak gerekir.
Okula ya da yeni bir işe başlamak gibi heyecanlı ama kaygı verici bir değişiklikten, taşınmaya veya sevilen birini kaybetmeye kadar hayattaki bütün büyük değişiklikler aşık olma olasılığını artırır.
Sayfa 55 - İletişim Yayınları - 9.baskıKitabı okuyor
Reklam
86 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Merhaba Bugün sizlere KDY yayınlarından Tuğba Saydam kaleminden Hiçlik ya da Her Şey kitabı ile geldim. Yazarın ilk kitabı olan #hiçlikyadaherşey benimde kalemiyle tanışma kitabım oldu. Sade,akıcı diliyle ve harika betimlemeleriyle,kısacık ama bir o kadar etkileyiciydi.Bir solukta okuyup bitireceğiniz,okurken sizi düşündüren,kendinizdende bir parça bulacağınız harika bir kitap. Uyanış Kayıp Aranıyor! Ad Koyma Bir Lahza-i Âdem Dingin Gri Yüzleşme Boşluk Kitabımız başlıkları altında yedi bölümden oluşuyor,her bir bölüm siz ayrı çekiyor içine ve sonda sizi Hektor🩶 resmi karşılıyor. Ve Hektor’a ithafen yazılmış olması beni ayrıca etkiledi bir hayvan sever olarak Dört yıl olmuştu bu eve taşınalı ama halen bir düzene koyamamıştı. Her sabah kahvesini içer,güneş doğmadan ise giderdi,zihnindeki düşüncelerle. Her gün gidip geldiği o kalabalık metro trafiğinden sonra eve ulaşmıştı. Eve girer girmez mama kabının dolu olduğunu fark etti, kedisi yoktu,gözyaşları içinde yığılıp kalır olduğu yere. Hector nereye gitmişti? Sokak sokak aramaya başlar ve kendisini bir Kaybedilenleri Ofisinde bulur. Sir Arthur adındaki kişi ilginç sorular eşliğinde gerekli bilgileri alır. Sizce kedi Hector nerede? Kaybedenler Ofisi Hector’u bulabilecek mi? Karakterimiz kaybolan kedisini ararken kendi içsel yolculuğuna da çıkıyor,kalemine hayran kaldım diyebilirim devam kitabı olan Derinlik kitabına hemen başlamak istiyorum.
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024151 okunma
Başlamak için mükemmel olmak zorunda değilsin  ama mükemmel olmak için başlamak zorundasın.
Bu kitabı 2019' da Ankara havalimanında tanıştığım Murat Baki isimli bir genç almıştı. Şimdi nerde, ne yapıyor hiç bilmiyorum ama ikimizde farklı uçakları beklerken tanışıp sohbet etmiştik. İkimizde küçüktük. Ben farklı bir ülkeden, o farklı bir şehirden gelmişti Ankara'ya. Numaralarımız da yoktu hem. Benim okuduğum kitap bitmişti, o da karşımızda olan kitapcıdan 8 TL ye bu kitabı almıştı. 2 TL si ile de ikimize de sakız almıştı. Ben bu kitabı her elime aldığımda hüzünleniyorum, okuyamadım bir türlü ama şuan başlamak için tam sırası gibi hissediyorum. Teşekkür ederim Murat Baki. Umarım iyisindir :)
Bir girişimi önden satarak da finanse edebilirsiniz. Örnek olarak bir restorana bakalım. Hem iyi bir yemek yeme mekânı hem de mahallemizde kafa dengi insanların buluşup görüşebileceği bir odak noktası olması için bir kafe açmak istiyoruz. Hesaplarımızı yapıyor ve başlamak için 20 bin sterline ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Banka yarısını başka yerden temin ettiğimiz takdirde bize 10 bin sterlin borç verebileceğini söylüyor. Ön satış insanların ürün ve hizmetlerimizi bunlar henüz hazırlanmadan almaları anlamına geliyor. Her biri 20 sterlin değerinde, işletmenin ilk iki yılı boyunca geçerli iki kişilik yemek biletleri basıyoruz. 500 adet sattığımızda gereken nakdin yarısını toplamış oluyoruz. İndirim yapmak (biletlerin ödenen tutardan daha değerli olması) gibi incelikler ekleyebilirsiniz ama ne yaparsanız yapın sistemin iki büyük avantajı bulunuyor: 1 İnsanların bir kısmı biletlerini asla kullanmayacaktır. 2 Kimse ön satışla bilet almazsa proje muhtemelen batmaya mahkûmdur. Yok, eğer biletler kapış kapış giderse bu iş olur demektir. Pazarınızı sınamış olursunuz.
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.