Keyif alarak okuduğum kıymetli bir anı kitabıdır. Sultan 2. Abdulhamit Han'ın mürşidi olan Şeyh Muhammed Zafir'in yakınlarına ait bir konakta geçiyor olaylar. Şair ve yazar olan Güngör Tekçe konakta geçirdiği çocukluk ve gençlik anılarını kaleme almaktadır. Ailenin fertlerinin hayat hikâyelerini, başlarından geçen ilginç hatıraları, yaşam şekillerini başarıyla aktarmakta. Kafkasya'dan gelip siyasete bulaşan ve güvendiği dostlarının muhbir çıkması yüzünden Fizan'a sürgün gönderilen bir aile büyüğünün kaza müdürü olduğunu söyleyip itibar beklemesi üzerine kendisine bir kaç devlet görevlisinin gösterilip bu eski sadrazam,bunlar eski nazır denildiğinde şahsın sükut-u hâyale uğraması tebessüm ettiren anılardandı. Buna benzer gah hüzünlendiren gah tebessüm ettiren anılara yer verildikten sonra en son Şeyh Zafir Efendi ve tarikatı hakkında bilgiler veriliyor. Bu bölümde ayrıca Atatürkün Zafir ailesi ile münasebetlerine de değinilmiş. Atatürk, Şeyh Zafir Efendi'nin evlatlarını ziyafete davet ediyor. Şeyhin oğulları içki masasında çağrılıp içki içmeye zorlanacaklar diye tedirgin oluyorlar. Fakat korktukları felakete uğramıyorlar.
Zafir konağının Kurtuluş Savaşı'nda önemli bir rol oynadığına da değinilmiş.
Güngör beyin ilginç tespitlerinden birisi de şeyhin ailesi içinde tam olarak İslam inancına uygun yaşayan pek kimsenin kalmayışıdır.
Kitapta daha okunmaya değer daha nice güzel hatıralar var.