Güzide | 1. Deneme
Yağmurla düştük binlerce tohum gördük.. Bazıları bekliyor olacak ki hemen açılıverdiler. Ama içlerinden ceviz diye bir tane vardı ki hiç oralı bile değildi. Biz de bundan sonra kendisine "çetin" lakabıyla hitap edecektik.
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kitap ile Film Arasındaki Farklar ve İnceleme
Yüzük Kardeşliği’ni okumaya başladıktan sonra aslında film ile kitap arasında ciddi farklılıklar olduğunu hatırlamış oldum. Böylece aklıma böyle bir yazı hazırlamak geldi. Bu yazıyı hem sizler için hem de kendim için yazıyorum (sonrasında dönüp dönüp tekrar okuyabilmek amacıyla aslında daha çok kendim için hazırlıyorum sanırım) Filmlerle kitaplar
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük KardeşliğiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayıncılık · 202318.7k okunma
olur mu ya, yunanlar ermeniler rumlar bir şey yapar mı? masumdur onlar
Tahkik Heyeti Raporu'ndan birkaç madde: 1- "Mütarekeyi müteakip Aydın Hıristiyanlarının emniyeti tehlikede değildi. Savaş sırasında bu vilayetin Rumları göç ettirildi ise de Nurettin Paşa'dan sonra İzmir valiliğine tayin edilen İzzet Bey bütün ahaliyi, cins ve mezhep farkına bakmaksızın iyi idare etmekte idi. Birkaç eşkıya
Sayfa 178Kitabı okudu
Kabine üyeleri arasında da anlaşmazlıklar meydana gelmişti. Nazırlardan bazıları hükümetin softa karakterinden şikâyet ediyor ve istifa etmek istiyorlardı. Nitekim 29 Eylül 1919'da padişah tarafından kabul olunan Dâhiliye Nazırı Adil Bey, "Yirminci asırda softa kabinesi olmaz, tebeddül zaruridir efendim" dedikten sonra Milliyetçilerle uzlaşma yoluna gidilmekten başka çare olmadığını söylemiş, padişah da bu düşünceyi kabul eder görünmüştü. Aynı gün Ayan azalarından (Senato üyelerinden) Müşir Fuat Paşa, Kuva-yı Milliye tarafından kendisine gönderilen ve "Sen ihtiyar bir askersin, isteklerimizi padişaha arza vesatet et" cümlesini de ihtiva eden bir "Varaka"yı, padişaha sundu. Mustafa Kemal Paşa tarafından imzalanmış olan bu kâğıdı sonuna kadar okuyan padişah, "Benim menfaatim, milletimin menfaatlerine bağlıdır. Milletsiz padişah olmaz. Milletimin mutluluğunu ve refahını isterim" demiş ve milli ordunun samimiyetine inancı olduğunu belirtmişti. Padişahın, çok saygı gösterdiği bu paşaya, söylediği sözlerin samimiyet derecesini tayin etmek çok zordur. Ancak bundan sonra da Ferit Paşa'nın iktidarda kalabileceğini kabul etmek pek güçtür. Nitekim kendi adamlarına karşı olan güvenini, onların da kendisine karşı olan itimatlarını kaybetmiş olan Ferit Paşa, bu sıkıntılı günlerde, İngiliz Yüksek Komiseri Amiral de Robeck'e "Padişahla kendisinin ve taraftarlarının hayat ve hürriyetlerinin korunması için tedbir alınıp alınmayacağını" soracak ve 1 Ekim 1919'da istifa edecektir.
Sayfa 132Kitabı okudu
VİCDAN NASIL DAĞLANIR
"İnsanlar artık Tanrı'dan korkmadıklarında, O'nun yasalarını hiç tereddüt etmeden ihlal ederler. Tanrı korkusu kaybolduğunda, bunun sonuçları caydırıcı olmaz." – A. W. TOZER Kutsal korkuyu kaybetmenin ilk işaretleri belirsizdir – o kadar belirsizdir ki, biraz daha odaklanmamız ve bu önemli noktayı detaylandırmamız gerekir.
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
D46 Cic. Nat. deor. 1 .24.66: Demokritos'un ve hatta ondan önce Leukippos'un şöyle rezil düşünceleri vardı: Parçacıklardan bazıları pürüzsüz, bazıları sert, bazıları yuvarlak, bir kısmı köşeli veya kancalı, bazıları kavisli ve neredeyse eğridir, gökyüzü ve yeryüzü herhangi bir zorlama olmaksızın, sadece bir rastlantı eseri bu şeylerden oluşmuştur
Sayfa 32
D17 Arist. GC 1.8 324b35-325a3, 325a23-b5: Leukippos ile Demokritos doğayla uyumlu bir başlan- gıç noktasından hareketle nesnelerin tamamı hakkında oldukça sistemli bir yöntemle ve tek bir muhakemeyle tanımlarını oluşturdu. Eski düşünürlerden bazıları da zorunlu olarak ve değişmeden "var olan" bir şeyin oldu- ğunu düşünüyordu. [...] 1325a2.3) Ancak Leukippos savları- nın duyumsamayla uyumlu olduğunu ve var olan şeyle- rin oluşumunu, yok oluşunu, hareketini ve çokluğunu reddetmediğini düşünüyordu. Şu hususları görünümlere ve birliğin savunmasına atfeder: Boşluk olmadan ha- reket de olmaz, boşluk "var olmayan"dır, var olanın "yokluğu" "var olmamak"tır, zira "var olan" en dar anlamıyla "yer kaplayan"dır. Ancak o diyor ki, bu "yer kaplayan" bir tane değil, sayısız birçok şeydir ve küt- lelerinin küçüklüğünden ötürü görünmezler. Boşlukta taşınırlar, zira bir boşluk vardır, bir araya geldiklerinde oluşu meydana getirirler, çözüldüklerinde ise yok oluşa neden olurlar. Birbirleriyle temasa geçtikleri yerde etki- ler ve etkilenirler, zira onlar bir tane değildir, aynı yerde birleşme ve yapışma yoluyla bir şey meydana getirirler. Ancak ne gerçekte bir olandan çokluk ne de gerçekte birçok şeyden bir meydana gelebilir, bu imkânsızdır. Bununla birlikte Empedokles ve başka bazı filozofların "tesir 1325bl gözenekler üzerinden olur" demesi gibi her değişim ve her tesir bu şekilde meydana gelir, çözülme ve yok oluş boşluk sayesinde gerçekleşir, aynı şekilde büyü- me de katı nesnelerin boşluklara nüfuz etmesiyle olur
Sayfa 24
“Aslında hayatın kendisi çok tuhaf. Düşünsene, doğuyorsun ama hiçbir şeye karar verecek yetkin yok. Doğmak istediğin toprağı, ait olacağın ülkeyi, milleti sana kimse sormuyor. İsmine, soyadına karar veremiyorsun. Hatta bazıları okuduğu üniversiteyi, evleneceği kişiyi bile seçmekte aciz.”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.