Ve bakar babalar ne kadar yırtınırlarsa yırtınsınlar, kader kendi ağlarını örüyor, çocuk kendi bildiğini okuyordu. İnsanoğlu alın yazısının dışına çıkamıyordu...
Edebiyatla ilişkisi daha başkaydı. Sanki onu hayatın çirkinliklerinden, günlük olayların ağırlığından kurtarıyor, küçükken yaşadığı acı hakikatten uzaklaştırıyordu romanlar
Tutkularının esiri olanların zihinleri sadece bir hedefe kilitlenmiştir; arzularını hayata geçirmek. O andaki tek ihtiyaçları budur, geriye kalanlar teferruattan başka bir şey değildir.