Ateşle suyun hikâyesini bilir misin?
Ateşin suyu ilk gördüğünde nasıl yandığını,
Saç diplerine kadar…
Ve suyun aşkından aktığını, aktığını,
Akıp da gittiğini bilir misin?
Upuzun yollardan geçip
buluştuklarında
birbirlerine yaptıklarını…
Bütün imkânsız ve hep can çekişen aşkların
intikamını alırcasına söndüklerini ve yandıklarını
bilir misin?
Gerçek aşkın hep beklediğini,
sevmenin ve sevişmenin koynunda
ıssız bir çölde kaybolduğunu…
Serabını arayan,
ve sıcaktan kavrulmuş gezginler gibi,
tek bir kalbin etrafında dönüp durduğunu bilir misin?
Sahip olamayacağım sana,
bekleyeceğim…
Ateşle su gibi…