Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
kırmızı. sana, sadece kırmızı demeliyim. ben
başaramıyorum kırmızı. hatırlamak dışında bir
mucizem yok. bir şeye inandım. bir şeye ve sadece bir
kere ağlayarak dans ettim. oysa hayata bağlanmak için
ayağa kalkmıştım.
" — Yapamıyorum ben. Ben kendimi sevmeyi başaramıyorum... Çıkıyorum, dolaşıyorum, kitap okuyorum, film izliyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum, gülüyorum ama ben aslında kendimi hiç sevmiyorum... Neden ben kendimi herkese bu kadar ezdirdim?
— Neye inanırsak onu yaşar, onu yaratırız. Sevilmeye lâyık olmadığımıza inanırsak insanların bizi sevmelerine engel oluruz. Mutsuzluğu hak ettiğimize inanırsak, bin türlü mutsuzluk yaratırız kendimize. Kurban olduğumuza inanırsak bir şeylere kurban ederiz kendimizi, hem de kendi ellerimizle. Biz kendimize haksızlık edersek herkes eder. Ne istediğine çok dikkat et, çünkü gerçekleşebilir, demişler."
Kırmızı Oda