Ben İdeali ve Yaratıcı Süreçte Yüceltme
Evrimin her aşaması, çocuğun bir sonraki aşamanın kendisine başka doyumlar sunacağını sezebilmesi için yeterli doyumu sunmalı ama bu doyum, yeni hazlara duyduğu ilgi ve merakı koruyabilecek kadar da yetersiz olmalıdır. Sonuç olarak eğitim bu denge anlayışıyla özetlenebilir. Çocuğun beni, birbirini izleyen içe yansıtmalar ve ben ile idealin birincil özdeşleşme aracılığıyla gerçekleşen gerilemeci buluşmasına karşı koyan -ikincil- özdeşleşmelerle zenginleşir. Bu özdeşleşmeler ben ile ideal arasındaki mesafeyi, gerçekleşen yeni kazanımlar yoluyla azaltmalıdır. Aynı zamanda, çocuğun benzemek istediği nesnenin niteliklerinin içe yansıtılması, ben idealinin taşıyıcısı olan nesneyle özdeşleşme, benin id tarafından sevilmesini ("Bak, nesneye öyle çok benziyorum ki beni sevebilirsin" -Freud, 1923a) ve böylece Anglo Saxon yazarların self-esteem olarak adlandırdıkları özsaygının, başka bir deyişle, ben ile ideali birbirinden az ya da çok ayıran mesafeden kaynaklanan duygunun düzenlenmesini sağlar.
100-101Kitabı okudu
Ben İdeali ve Yaratıcı Süreçte Yüceltme
...yaratıcı eylem, yitirilen tamamlanmışlık duygusunu* yeniden bulma arzusunca (narsistik) desteklenir ve dolayısıyla, belirli bir düzeyde, söz konusu eylem de ben ile ideali kavuşturmayı başarmanın bir aracını temsil eder. Narsistik istekler ile gerçek ben temsili arasındaki uygunsuzluğun sonucu olan yara ne kadar derinse, bu ölümcül uçurumu kapatmanın araçlarını seferber etme gereksinimi o kadar zorlayıcı olacaktır.
Sayfa 100 - *Bkz. J. Chasseguet-Smirgel, 1963Kitabı okudu