1 Van Allen kuşağı gibi sev beni Vay canına desin herkes Biz böyle aşk görmedik desinler 2 Alamut Kalesi’nden yola çıkmış gibi sev Bütün kızlar korkup kaçsın esas kız gibi sev Hüzünlü bakmak için poz veren şair fotoğrafına değil Cüzdanında sakladığın fotoğrafıma bakar gibi sev Bırak gözleri buğulu kızlar onları sevsin Sen en buğulu gözlerinle
-Yani,şimdi sen hayallerinde mi yaşıyorsun ? - ..... -Heyy sana diyorum,cevap versene ! -Yaa pardon ya,yine dalmışım.. -Eee,cevap bekliyorum hâlâ ! -Sana az önce dalmışım dedim ya,işte onu ben yanlış söyledim.Aslında şu an daldım,gittim.Neden mi ? Çünkü;hayallerim,benim hayatım da ondan.Yani yaşamak benim hayalim değil,hayallerim benim yaşamım.Hayaller diyorum..Düşünsene biraz:Herkes senin dediğini yapıyor,dünya senin dünyan,karışanın edenin yok.İstersen karışanın da olur sevenin de.Hem de senin istediğin kişi seni seviyor.Önce ayaklarına kapanıyor senin ve yalvarıyor sana,ne olur beni sev diye...Peki şimdi ben sana soruyorum:Böyle bir hayatın içine girsen içinden çıkmak ister miydin ? Veya soruyu şöyle düzeltelim:İçinden çıkarılmak ister miydin ? Ve aslında hayat dediğimiz hayattan isteklerimiz bizim hayallerimiz değil miydi ? O zaman hayal deyip geçme ve hayatını bazen tek harfle 'hayal'e de dönüştürebileceğini unutma ! (Hayallerim,hayatım benim.Sen olmasan ne yapardım ben ? Hangi dal bana uzanırdı ve ben hangisini tutabilirdim ?) (Musab Hamza Özel)
Reklam
BİLİYOR MUSUN?
Ne istiyorum biliyor musun? Herhangi bir semtin, herhangi bir kaldırımında, yanından geçen biri benim parfümümü sıkmış olsun. Sen de o parfümü, gözlerin dola dola korkarak ciğerlerinin en arkasına kadar çekmiş ol. Sonra kaldırıma otur sessizce, saatlerce ağla. Sadece hatırla. Başka bir gün, aşık olduğunu sandığın her insana sarılırken karşındakinin ten kokusuyla benimkini karşılaştırırken bul kendini. İçinden; ‘’Ne yapıyorum ben?’’ derken, pılını pırtını toplayıp ‘’Eve gitmem gerekiyor’’ bahanesiyle, her neredeysen çık ordan. Yolda yürürken, yanlışlarını gör. Hatalarını gör, beni gör. Televizyonda bir diziyi izlerken ya da film hiç fark etmez, o diziyi benim izleyip izlemediğimi bilip bilmediğimi merak et. Öyle merak et ki, arayıp sormak gelsin içinden, ama arama. Arayamayacak kadar yüzsüz şekilde, aşık kal bana. Herhangi bir gazetede burç yorumuna rastladığında, benim burcumu da okumaya devam et. Yeni aldığın her kitabı almadan önce, ‘’o bunu önerir miydi acaba?’’ diye düşünürken aslında hayatta bazı şeylerin ne kadar imkansız olduğunu öğren. Günün bitiminde, gece yastığa başını koyduğunda benim sana öğrettiklerimi kimle, nasıl, ne uğruna kullandığını tart kafanda. Kendinden nefret et, ailenden nefret et, beraber olduğun her insandan nefret et. ‘’Beni sev’’ demiyorum. Ama şu şarkıyı dinlediğinde, herhangi bir nakaratında, göğsünün olduğu yerde bir yerlerin biraz acısın, nolur. Biraz acısın be. Biraz. ARDA EREL
"Bu ne biliyor musun? Hayatına neredeyse eksiksiz devam eden bir kadının yüzleşmesi bu. Bir anda bir adamın gelip tüm boşlukları doldurması ve sonra çekip gitmesi.
Ad koyunca büyüsü bozulur diye; İsimsiz, izinsiz, içinden sev beni. Feridun Düzağaç
Ağrı
Vardım eteğine,secdeye kapandım; Koşup bir koluna sımsıkı abandım. Karlı başın yüce dedikleyin yüce, Sükûn içindeki heybetin gönlümce. Devce yapında ilk rahatlığı duydum. Şifası mı ne ki ruha bu ilk yudum Hayâl arkasında boş çırpınışların Sen uygun bir vakti gelince rüzgârın Sonsuzluğa doğru kalkacak sihirli Bir gemisin göklerde
Reklam
203 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.