Bu Böyledir
-Görünürde serbest olan aile bizdik. Ancak şu var ki ben ailemden gizli tek bir adım atmadım. Bunun verdiği güvenle beni Istanbul'a tek başıma gönderdiler. Hayatımda yaptığım hatalarımı anneme açık açık anlatıp ondan tavsiyeler aldım. Babamla resmi olmama rağmen ona sarılıp ağlamaktan çekinmedim. Annemle babam bir gölge gibi beni sıkmadan peşimden takip ettiler. Fikirlerime önem verdiler. Onlarla aynı fikre sahip olmasam da benim onlardan olan, onlardan ayrı bir birey olduğumun bilincinde oldular. Girdigim ortamlarda kendimi ifade etmekten çekinmedim. Yanlış anlaşılsam da günü geldiğinde bana değer verilen iyi bir ailede yetiştiğimi anladılar. Bu yüzden attığı her adıma engeller koyan, kızlarına güvenemeyen aileler beni anlamakta zorlandı. Görünürde serbest olan aile bizdik. Annemle babamın bana verdiği izinlere anlam veremediler. Halbuki ben böyle bir ailenin hiçbir şey saklamayan evlâdı oldum. Onlarsa her seye sınırlar koyan ailenin yapacağından geri durmayan evlatları. En acısı da bu aileler çocuklarını koruduklarını zannetmiş olmanın rahatlığıyla uyudular.
Beni bir çocuklar anladı. Bir de çocuk ruhlular. Gerisi hep yanlış anladı. Uçmak istiyorum dedim. Uçurtmamı kırdılar. Gülmek istiyorum dedim. Yağmuru anlattılar. Sevmek istiyorum dedim. Gökyüzümü çaldılar. Yalnızım dedim. Kalabalığa attılar. Dedim ya, onlar beni hep... "Yanlış" anladılar. Meryem Bilgici
Reklam
kırlangıçlar
Şehrin kıyısında, ufacık bir derenin kenarında, dalları suya sarkan ihtiyar bir söğüt ağacı vardır. İlkbaharın başlangıçlarında bu söğüdün dallarına bir dişi kırlangıç gelip kondu; derenin bir başından bir başına yıldırım gibi uçan, beyaz göğüslerini suya dokundurarak şeffaf kanatlı küçük böcekleri yakalayan diğer kırlangıçlara bakmaya başladı.
Ah Lucifer! Seni hep yanlış anladılar...
allahı sevdim beni hiç sevmedi ve cennetten kovdu....
KİM TERS YÖNDE, MEALCİLER Mİ, ULEMA MI?.. İhsan Şenocak'ın Kaleminden...
- İslam nazarında hocanın hatırı büyüktür. Bu yüzden “Âdab-ı İslamiyye” kitaplarında hoca-öğrenci münasebetinin nasıl olması gerektiği ile alakalı pek çok tespit ve rivayet vardır. Talebenin Mişkâtu’n-Nübüvve ile irtibatı hoca vasıtasıyla olur. Hoca, varlık sebebidir. Bu yüzden Nevevî ulemayı ebeveyn makamında kabul eder (Nevevî, Tehzîbu’l-Esma,
FELSEFENİN YENİ BİR TANIMA İHTİYACI VAR
Bir sufi mürşit, doğduğu yer olan Horasan/Nişabur’dan Bağdat’a yeni vazifesine gelmeden çok önce kendisinin namı buralara ulaşmıştı. Yüksek maneviyatı ve ihsan kavramına getirdiği özgün yorumla muazzam bir şöhreti vardı, ama aynı zamanda onun pek de ortodoks olmayan tarzı da meşhurdu. SABAH ÜLKESİ: kültür, sanat, felsefe dergisi, 58
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.