Bu kitabı okuduktan sonra şunu kesinlikle söyleyebilirim ki bir insanın ölüm anını beklemesi ölümden daha zorludur daha acı vericidir zira bizler ümitle yaşayan canlılarız öleceğimizi bilsek dahi hep bir şeylerde teselli ararız ve durumu kabullenemeyiz fakat bu sefer de her ümitlenişin ardından gelen hayal kırıklarıyla defalarca ve defalarca kez ölüp dururuz halbuki durumu kabullenirsek o an zaten ölmüş oluruz ve bu andan sonra ortada giyotinin alacağı bir can kalmaz yalnızca zaten ölmüş bir bedenden bir parça ayrılır...
İnanın şu kitap hayata dair ümitlerimi alevlendirdi kitabı okuyup bitirdikten sonra şu düşünceler aklımdan hiç çıkmadı:
'' Ben de o idama mahkûm edilmiş kişi olabilirdim artık yapacak hiçbir şeyi olmayan elinden hiçbir şey gelmeyen birisi ama kötü veya iyi düzeltebileceğim bir hayat yarınlar için bir umudum var şayet ölüm gelecekse bile ben onu beklemiyorken gelecek, Evet evet hâlâ yapacağım çok şey var yaşanacak anılar var henüz daha ölmüyorken sağlığım yerindeyken ne bu yeis ne bu yorgunluk daha tatmam gereken lezzetler, öğrenmem gereken bilgiler, kazanmam gereken bir üniversite var belki de sonsuza dek seveceğim ve hayat arkadaşım olacak birisiyle karşılaşacağım onunla çocuklarımı seveceğim ve daha neler neler... Ama en önemlisi de yaşanmamış bir hayat var ve şimdi ise onu yaşamayı seçmek benim elimde. ''