Genç Nietzsche gururlu kibirli bir adamdır. “Hak zorunludur, kaba güç, zor esastır” kabilinden sözleri vardır. Bunlar gençlik gururundan ileri gelen sözlerdir. Ömrünün sonlarına doğru o kadar iyilik ve nezaket dolu, aşk, sevgi ve insan sevgisi sahibiydi ki, şaşılacak bir davranışta bulundu. “Merhamet aczin ifadesidir, aciz ve zayıf kimseleri yok etmek gerekir, nitekim Eskimo'lar böyle yapıyorlar, çalışamaz duruma gelen yaşlılarını kar ve buz içinde ölmeye bırakıyorlar, bu da doğrudur, bu yaşlılar artık üretici değil sırf tüketici olduklarına göre mantık onları bertaraf etmemize izin verir.” demiş olan aynı Nietzsche, sokaktan geçerken devrilmiş ve çukura düşmüş bir araba gördü. Arabacı ata ve sakat kalması ihtimaline hiç aldırmadan her ne pahasına olursa olsun, atı kaldırmaya ve yola düşürmeye çalışıyordu. Atı acımasızca kamçılıyor, kamçı darbeleri altında doğrulmaya çalışan at, ağır yükün etkisiyle tekrar çukura düşüyordu. Ayağı kırılmıştı. Durumu gören Nietzsche çok sinirlenerek arabacıdan böyle davranmamasını rica etti. Önce yükleri indirip sonra atı kaldırmalı idi. Arabacı aldırmadı. Nietzsche de çabuk sinirlenen bir kimse olarak arabacının yakasına sarıldı ve ata kamçı vurmasına müsaade etmeyeceğini söyledi. Arabacı da bunun üzerine Nietzsche'ye vurmaya koyuldu. Attığı bir tekme, Feylesofun eve döndükten kısa bir süre sonra ölümüne yol açtı.