Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
" yaşam bir evrimdir. Biz ise bu evrimin bir dönemine 'biçim' dediğimiz sabit bir bakış açısıyla yoğunlaşıyoruz. Ve değişim, algımızın şanslı ataletinin üstesinden gelecek kadar dikkate alınabilir hale geldiğinde, işte biz o zaman bedenimiz biçimini değiştirdi diyoruz. Ama gerçekte beden her an biçim değiştirmektedir. Daha doğrusu biçim diye bir şey yoktur, çünkü biçim demek hareketsizlik demektir, gerçeklik ise harekettir." Henri Bergson
Sayfa 73 - Norgunk
“Surları, hükümdarı, medeniyeti, edebiyatı ve tiyatrosu olmayan bir şehir bulabiliriz, ancak, ibadethanesi olmayan ve sakinlerinin Tanrı’ya hizmet etmekle uğraşmadığı bir şehri insan hiçbir zaman görmemiştir.”(Yunan Tarihçi Plutarh). Neredeyse aynı tespiti H. Bergson da yapıyor: “Bilim, sanat ve felsefeden yoksun insan toplulukları olmuştur, hâlâ da vardır, fakat dini olmayan bir insan topluluğu henüz bulunmamıştır.”
Sayfa 50 - KetebeKitabı okudu
Reklam
Henri Bergson
Her filozofun iki felsefesi vardır, Kendisininki ve Spinoza'nınki.
Değişimi bırakmak, yaşamayı bırakmak demektir.
Gülme, müşterek hayatın bazı gereklerine cevap vermelidir.
Eğer yalnız ve diğer insanlardan yalıtılmış hissediyorsanız gülünç olan­dan keyif almanız mümkün değildir.
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
. Her gün binlerce kez belkide, farkında bile olmadan yaptığımız durumlardan biridir gülmek. Peki ama gündelik hayatımızda bizi güldüren şeyler nelerdir, kimlere güleriz? Okuduğumuz ya da seyrettiğimiz bir yapıtta komik olan nedir? Bu sorular üzerine düşünmeye başladığımızda gülmenin hiç de o kadar anlaşılır olmadığını, Aristoteles'ten günümüze derin düşünmelerin konusunu oluşturduğunu fark ediyoruz. Hayatın ayrıntıları üzerinde düşünmeye başlıyoruz. Topluma uyumsuzluğun gülmeye yol açtığı bir durum olduğunu görüyoruz. Yazarın gülme üzerine yazdığı denemelerini içeren bir eser “Gülme”. Gülmenin anlamını, gülmeye yol açan koşulları ve gülmenin toplumsal işlevlerini araştırıp bizlere sunmuş yazar. Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Henri Bergson, gülmenin altında yatan derin anlamın toplumsal yönünü, felsefi bir yaklaşımla, derinlikle irdeliyor. İnsanın en doğal tepkilerinden biri olan gülme eylemi üzerine yazılmış denemeler bütünü eser, Zülfü Livaneli'nin özel seçkisi içerisinde ve onun önsözüyle bizlere sunuluyor. Okunması gerekenlerden.. #Gülme ^ ^ #alıntı Değişimi bırakmak, yaşamayı bırakmak demektir. ^ Gülme, müşterek hayatın bazı gereklerine cevap vermelidir. ^ Eğer yalnız ve diğer insanlardan yalıtılmış hissediyorsanız gülünç olan­dan keyif almanız mümkün değildir. ^ ^ #HenriBergson #dünyaklasikleri #bloghemsire #edebiyat #deneme
Gülme
GülmeHenri Bergson · İş Bankası Kültür Yayınları · 2014778 okunma
Felsefe tarihçisi, felsefi karşıtlıklar daha iyi anlaşılsın diye genellikle rutinleşen kategorileri harekete geçirme tuzağına düşmemelidir. Ne yazık ki, felsefe sosyolojisi kısmen de olsa, bir tür gerçekçi yanılsamanın kurbanı olmuştur; zira bilimsellik iddiasındaki sosyolojiyle hegemonya derdine düşmüş felsefe arasındaki kavgayı sorgulamaksızın yeniden üretir: Öyleyse, onu özel bir alandaki antagonist pozisyonlar mantığıyla değerlendirdiğimizde, felsefi tarihyazıcılığının efsanevi figürü, ama aynı zamanda Bergson'un geliştirdiği hafıza sorunsalının mirasçısı da olan Maurice Halbwachs'ın izlediği yolu nasıl anlayacağız? Burada, pozitivizmden mülhem bir sosyolojiyle hafızanın neospiritüalist tanımı arasında bir melezlenme olduğu ayan beyan ortada: Kolektif hafıza kavramının sosyolojideki kalıcı başarısı, onu, karşıtlık yapılarını ortaya koyacak pozisyonel alan kavramı araçlarının çok tembelce kullanıldığına ilişkin itirazın destekçisi haline getirir.
"Hayat, geniş bir özgürlük içinde durmadan ileri atılarak evrimleştikçe özgürleşir."
348 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nikos Kazancakis, 1883'te Girit'in Heraklion kentinde doğdu. Atina Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra hukuk doktorasını veren Kazancakis, felsefi açıdan ünlü düşünür Henri Bergson'dan etkilendi. Lenin Barış Ödülü'ne değer görüldü; 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü bir oy farkla kaybetti. Goethe ve Dante'nin
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202015,9bin okunma
Reklam
...Bergson da bu fikri ayni şekilde ifade etmedi mi? "Şayet gerçeklik diyor, duyularımıza ve şuurumuza doğrudan doğruya gelip çarpsaydı, varlıklar ve bizzat kendimizle doğrudan doğruya ilişki kurabilseydik, zannediyorum ki sanat gereksiz olacaktı veya daha ziyâde hepimiz sanatkâr olacaktık; zira, o zaman ruhumuz tabiatla birleşmiş olarak sürekli sarsılacaktı".
Artık yavaş yavaş rolünün sonuna geldiğini hissetmeyen canlı yoktur; ve yaşamak, yaşlanmak demektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.