Beni kalbinde bir mühür gibi taşı , sevgi ölüm kadar güçlüdür.
Sayfa 51
…fakat gözyaşlarımızdan utanmamızın gereği yoktu ; çünkü gözyaşları insanın cesaretlerden en büyüğü olan acı çekme cesaretine sahip olduğunun kanıtıdır.
Sayfa 89
Bir insanın yerini başka birinin almasının olanaksızlığı anlaşıldığında, varoluşu ve yaşama devam etmesi büyük bir sorumluluk halini alıyordu. Kendisini özlemle bekleyen bir insana veya bitmemiş bir çalışmaya karşı sorumluluğunu fark eden bir insan yaşamını asla çöpe atamıyordu. Varoluşunun “neden”ini bildiği için tüm “nasıl”lara katlanabilir hale geliyordu.
Sayfa 90
Okur Takip Önerileri
Tüm zevkleriyle geçmişten ve onun ışığının şimdiki karanlığı nasıl aydınlattığından bahsettim..
“Yaşadığın hiçbir güç deneyimlerini senden alamaz.”
Sayfa 93
Bazen ıstırap bir anlam, örneğin özveri gibi bir anlam bulduğu anda ıstırap olmaktan çıkar.
Sayfa 118
Zevk, bir yan etki veya yan üründür ve öyle kalmalıdır; bir hedef haline getirildiği ölçüde kaybolur veya bozulur.
Sayfa 127
Yaşamak için bir nedeni olan insan her türlü nasıla katlanabilir. “Nıetzsche”
Sayfa 11
Her şeyin olduğu gibi, gerçeği söylemenin de bir sırası var, zamanını kaçırınca söyleyemiyorsun. İçinde büyüyor.
Sayfa 108
…şu dünyada sevilme ihtiyacı kadar insanı köleleştiren birşey yoktur. ..Oysa dünyada en büyük güç, sevilmemeyi göze almaktır. Bir insan ancak o zaman kendisi olur. İyi ya da kötü, ama kendisi! Hakiki bağımsızlık budur.
Sayfa 45
Her ayrılık geçmişi siyaha boyar.
Sayfa 68
Erkeklerin hafızası kadınların hatıraları vardır.. Erkekler akıllarında tutarlar, o da gerekli gördüklerini… Hatırlamaksa daha çok duygusal zekanın işi.
Sayfa 70
Kalbiniz kin bağlamasın diye aklınızdan uzak tutmanız gerekir kötü hatıraları..
Sayfa 75
Bana kararsızlıkla gelmemelisin. Geleceksen, özgürce ve bilinçli bir isteklilikle gelmelisin.
Bunların eksikliğinden dolayı yitirmedik mi yitirdiklerimizi ?
Sayfa 19
Sevgi iki insanın birbirlerinin yüzlerine bakmaları değil, birlikte aynı yöne bakmalarıdır.
Sayfa 55
Sevgi ise dünyanın en önemli; giderek de (enderliğinden mi acaba- herhalde) en değerli şeyidir.- çünkü kişinin bilinçle ve tam da belirli bir kişiye yönelik, bulunabileceği en yoğun ve en yalın- anlamlı; amaçlı- eylemidir.
Düşün: Sevgi, eylemdir.
Sayfa 59
İnsanca özlemler dünyaya uymuyorsa, bozuk olan dünyadır; insanca özlemler değil.
Sayfa 70
Birisini sevmek; ölümü onunla birlikte istemektir
Ya da
Birisini sevmek; ölürken onun yanında olmak istemektir.
Sayfa 122
İlişki için belirleyici olan, senin ile benim, zamansal olarak ne kadar birarada bulunduğumuz değil, yaşamsal olarak ne kadar şeyi birlikte geçirdiğimizdir- bunun da nicelikle hiçbir ilgisi yoktur.
Sayfa 150
Nereye gidersen git , kendini yanında götürürsün
Sayfa 171
Kişi sevdiğini hep sonradan mı anlar ?
[O] sevdiği kişiyi /[Onu] sevdiğini..
Sayfa 223
Temel çatışma şudur: Her bir insanın, her bir hayvanın, her bir bitkinin doğuştan getirdiği tek bir amacı vardır: ‘Kendini gerçekleştirmek’.
Sayfa 57
Dünyadaki hiçbir çıkar, verdiğiniz sözü tutmamaya veya kendinize olan saygınızı kaybetmeye değmez..”Marcus Aurelius Antoninus
Sayfa 125
Eşit olmayan insanların eşit muamele görmesi, büyük haksızlıktır.
Sayfa 129
“Halkın önüne düşecek kudretimiz yok; arkasından yürüyecek adam da bulamıyoruz.”
Sayfa 32
İnsan ancak hüzünlü ve net bir ayrılık, acı bir sabır ve çaresiz bir güçlükten sonra aşkı hasat edebilir.
Sayfa 337
Cana Kıymak İçin “Vatansever Ruh”
Neden benim ülkemi işgal ediyor ve beni otorite ile ihtişam peşinde koşanların memnuniyeti uğruna esir etmeye çalışıyorsun?
Neden karını ve çocuklarını bırakıp da şan şöhreti senin kanınla, yüksek mertebeyi annenin gözyaşlarıyla satın alanların uğruna Ölüm’ü takip ediyorsun uzak diyarlara doğru ?
Sayfa 323
GERÇEKTEN SEVMEK
Sevmek isteniyorsa etrafından dolaşılmaz. Onu kucaklama işi bir görevdir. Meydan okuyan bir görev olmazsa bir dönüşüm de olmaz. Bir görev olmazsa gerçek bir doyum hissi de olmaz.Hazzı sevmek bir şey getirmez.Gerçekten sevmek kendi korkusunu yenebilen bir kahraman ister.
Sayfa 165
Yaşamamızın doksan kadar yılı içinde onlarla geçirecek ancak yirmi kısa yılımız var.Her mutluluk anı kazanılmış birer andır.
Sayfa 307
