Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Portakallı şurup

Portakallı şurup
@betulunalll
Ben sana mecburum bilemezsin...
eczacılık
28 Nisan 2002
24 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Kuş dili bilen Süleyman peygambere bir gün bazı kuşlar gelip “serçe senin aleyhinde atıp tuttu, neler söyledi neler!” demiş. Süleyman peygamber de “bu sözleri söylerken yanında dişisi var mıydı?” diye sormuş. “evet vardı!” cevabını vermişler bunun üzerine, “bırakın o zaman” demiş, “aldırmayın normaldir bu”
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
Üç türlü imparatorluk çözülüşü vardır: bunlardan ilki, Roma imparatorluğu gibi zaman içinde yavaş yavaş yok olup gider. ikincisi ingiliz imparatorluğu, bu örnekte planlı bir tasfiye söz konusudur hangi ülkeye ne zaman ve nasıl bir statü verileceği planlanmıştır. üçüncüsü Osmanlı imparatorluğu; bir gece imparatorlukta yatar ertesi gün cumhuriyette uyanırsın.
Sayfa 160Kitabı okudu
Cemile’nin eve asmaya götürdüğü levhada itinalı bir eski yazıyla “Bu da geçer ya hu” yazılmıştı. cemile bunu anlamıyor işsizlere iş kızlara koca hastalara şifa niyetine asılan bir Kur’an ayeti sanıyordu oysa 80 sene önce bütün İstanbul bu levhayı iyi bilirdi çünkü İstanbul’un işgal yıllarında da bu levha her yerde asılıydı. halka açık yerlerde asılan levhayı gören İstanbullular Bu da geçer yahu diyerek dişlerini gıcırdatır işgal yıllarında son derece kurtuluş günlerini Özlerlerdi levha bir direniş ruhunu düşmana karşı bir gizli mesajı simgeler olmuştu. İngiliz subayları da bunu her yerde görüyordu elbette ama Müslüman bir ülkede bulundukları için yerli halkın dini inançlarını simgelediğini sandıkları levhaya hiç ses Çıkartmıyor anlamını merak bile etmiyorlardı Cemile’nin çivi ile oturma odasının pembe duvarına astığı levhayı 80 yıl önce üstdüzey İngiliz subayları o yalının duvarında görmüşler ve üstüne durmamışlardı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Galiba zeka ile kurnazlık ters orantılı. Biri artınca diğeri azalıyor.”
Reklam
Bilgi ne garip bir şeydir. Şişede hapsedilmiş bir cin gibi yıllarca duruyor. Senin gelip kapağını açacağın günü bekliyor.
“Aramızdaki fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun! Peki ben? İnsan. Sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.”
Pırıl pırıl genç zihnine ihanet eden yaşlı bir gövdeyle her şeyin bilincinde olan bir idam mahkumu gibi ölümü bekliyordu.
Reklam
Her çağın kendi zorlukları var ama hiçbiri savaş yıllarıyla karşılaştırılamaz. Umarım hiç savaş görmezsiniz
Her zaman olduğu gibi cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşenmişti