İnsanın yapısı çok yönlüdür. İnsan, algılayış, yorum gibi bütün iletişim ve hayat konusunda çok karmaşık/zengindir. Yeryüzünde bir insan tasavvuru, zalim ile mazlum; durum ve hallere girip çıkmaktadır. Duygu yapısı çok boyutlu olma özelliğiyle bir süreç içinde iyi ya da kötü diye bileceğimiz iki yoldan birini tercih eder. Birincisi iyi/lik yolun varlığı/özellikleri üzerinde durduğumuzda; bunun ilk ve özel hali şiirdir. Şiir, dediğimiz özel bir duygu halini, manzaralı resimdir. Bu resmin çizeri; hassasiyet, sevgi, güzellik ve hayret makamlarından gezmiş bir seyyah gibi his adamıdır. Önem arz eden; his adamı olmaktır. Elbet bunun yansımaları ortaya çıkıp, güzellik boyutlarını gösterecektir. Buna bir bakış; şiir, resim, müzik, hat, ebru vesayre yol alır. Keza en yaygın olanı şiirdir. Demek yerinde bir tespit olur, zannımca.
Anadolu, his boyutu zengin; manevi iklimi çok çeşitli; kültürel özellikleri çok, sosyal yapisizengin, tarihi yaşantısı zengin uzatmadan uzayan bir coğrafyadır.
Anadolu bütün birikimiyle kendisine has bir yaşantı vermektedir. Bu özelliğini halen iç bölgelerinde yaşatmaya çalışsa da; gelişen küresel medya etkisine girmeden özünü koruyarak; etkilenmek yerine etkileyen olmalıdır.
Anadolu manevi zenginliğiyle sayılmayacak kadar çok şair, alim, münevver, seyyah gibi insanlığın bir üst boyutundaki ön kadroya medrese olup hocalık yapmıştır, diye biliriz.