Ancak hayvanlar içinde bulundukları anda yaşar ve daha ötesini ne görür ne de onun için tasalanırlar. Bıçak gelip boğazlarına dayanmadıkça, hatta fiilen bıçağın acısını hisset­ medikçe kurbanlıklarının farkına varmazlar.
Tek bir cümleyle söylemek gerekirse, o, iflah olmaz bir romantikti; dik başlı, alaycıydı, daha net ifade edersem, dünyada olup bitenlerden bihaberdi. Bir kez konuşmaya başladı mı susmak bilmezdi, ama aklının uyuşmadığı kişilerin yanında (diğer bir deyişle dünyadaki insanların tamamına yakını karşısında) ağzını bıçak açmazdı. Aşırı miktarda sigara içer, ne zaman trene binecek olsa biletini kaybederdi. Aklına bir şeyler takılmayagörsün yemek yemeyi bile unuturdu.
Reklam
Başkalarından ne kadar kopuk olduğumuzu anladığımız anlardaki o keskin yalnızlık hissi, herhangi bir kötü muameleye maruz kaldığımızda hissettiğimiz öfke ve gücenme anları, ay­nadaki yansımamızı görüp de gördüğümüz o en hiç hoşlanmadı­ğımız zaman ortaya çıkan o kısa ve keskin şok hissi, başarısız­lık, hayalkırıklığı veya reddedilme durumlarındaki acı veren bıçak darbesi gibi hisler.
Nefret sapı olmayan bir bıçak gibidir Lucy. Kendini de kesmeden başka bir şeyi kesemezsin.
"Ateşe düşmeyen yanmayı ne bilsin? Elini bıçak çizmeyen kanın rengini nasıl öğrensin?"
Gölgesinde otur amma Yaprak senden incinmesin. Temizlen de gir mezara Toprak senden incinmesin. Yollar uzun, yollar ince Yol kısalır aşk gelince Yat kurban ol İsmail’ce Bıçak senden incinmesin.
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Reklam
Bıçak sana saplanmadan acıyı hissetmeyecek misin? Unutma, eğer acıyı hissetmiyor ve ses çıkarmıyorsan elinde bıçak tutan sensindir.
Kalmak, keskin bir bıçak üzerinde yürümek...
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“Ama sıcağı sıcağına… Mesela bu gece yazılmalı !” Çünkü işler olup bittikten sonra, aynı insanlar bütün samimilikleriyle bu akşam düşündüklerini yazmak isteseler, araya hadiseler girdiği için aynı ruh halini ve düşünceyi bulamayacaklardı. “ çünkü hadiselerle beraber biz de değişiriz; ve biz değişince mazimizi de yeni baştan kurarız.” İnsan kafası böyleydi. Zaman, ona daima yeniden teşekkül ederdi. Hal, bu bıçak Sırtı, hem mazinin yükünü taşır hem de onu çizgi çizgi değiştirirdi.
Çok iyi cevaptı :)))
İki seyyah bir şehirden diğerine gidiyorlarmış. Derken yollarının üstüne taşkın bir dere çıkmış. Tam suyu geçecekken, az ötede korkudan tir tir titreyen yapayalnız ve genç bir kadın görmüşler. Adamlardan biri hemen kadının yardımına koşmuş. Onu sırtına almış, suyu öylece aşmış. Sonra kadını derenin öte yakasında yere bırakıp iyi günler dilemiş. Böylece yollarına devam etmişler. Ancak yolun kalan kısmında diğer seyyahın ağzı bıçak açmamış. Suratından düşen bin parça. Somurttukça somurtuyor. Birkaç saat böyle surat astıktan sonra suskunluğunu bozup şöyle demiş: “Ne demeye o kadına yardım ettin? Bir de üstelik ona dokundun. Seni ayartabilirdi! Başından çıkarabilirdi! Erkek ile kadın böyle temas etsin, olacak iş mi! Ayıp yahu! Olmaz, bize yakışmaz!” Kadını sırtında taşıyan seyyah sabırla gülümsemiş: “İyi de dostum, ben o genç kadını derenin karşısına geçirip orada bıraktım; sen ne demeye hâlâ taşırsın?”
Reklam
Şu seçim arabalarının tekerlerine bıçak sokup patlatıcan.
Hastanenin merdivenlerinden aşağı yukarı inip çıkıyordum. Ameliyathanede kol bacak kesiyorlar, kafatası açıyorlar, göğüsten, karından kurşun çıkarıyorlardı. ''Hemşire Ayşe pamuk, Hemşire Ayşe gaz, Hemşire Ayşe kloroform ver; hemşire Ayşe hastanın başını biraz aşağıya indir.'' Kafamda hep böyle doktor kumandaları ötüyordu. Güya hastanedeymişim gibi bütün yaralı ordu elimden geldi geçti. Çıplak göğüsleri kırmızı yaralar içinde, genç yüzleri ıstırapla mütekallis gözleri sevgililerin acı hayâlatıyla dolu, ince uzun vücutlarıyla birçok zabit doğradık durduk. Sonra ne kadar nefer vardı. Esmer, dört köşe, hiçbir kasırganın koparamayacağı meşe kütüklerine benzeyen kavi vücutlarıyla mütemadiyen bıçak altında inlediler. mütekallis: gerilen hayâlat: hayaller kavi: dayanıklı, güçlü, zorlu mütemadiyen: sürekli, aralıksız
Sayfa 141 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Hem yarayım hem bıçak! …Hem kurban, hem cellat.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.