"Egzotik mutfak meraklıları çubukları kullanmaya başladıkları anda şunu öğrendiler: Basit bir aracı kullanmak için tersine göre daha fazla beceri gerekir; bıçak ve çatal, kabaca elleriyle yemek yiyen atalarımız için icat edildiler."
“Onu başkasıyla birlikte gördüğün zaman, hasret dindirilmiş olmazdı ki. Tam tersine, kendisine olduğu gibi derine giren bir bıçak daha kanırtılmış olurdu. Ne tuhaftı! Görmediğin zaman özlememek ama gördüğün zaman özlemek… Gökten aniden inen, kaçmaya imkan tanımayan bir asit yağmuruyla ıslanır gibi yakıcı bir özlemle tutuşmak…”
Sayfa 180 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Kılkeçe çadır usul usul aralandı. Bir mağara tılsımını açıyordu sanki. Ayın gümüşünde bir ince hançer gibi şavkıyan dal bedeni belirdi Muradhan'ın. Çadırın ağzında yaralı bir bıçak gibi belirince tekmil bedeni, ova lal oldu. Börtüsü-böceği, otu-çiçeği, suyu-pınan hepten sustu. Büyülü bir sessizliğe gömüldü ovanın her köşesi. Kutlu
Sayfa 58
-Kalmak, keskin bir bıçak üzerinde yürümek...
Sağduyu bıçak sırtı bir yoldur, iki uçurum arasındaki, iki uç kavram arasındaki dar geçittir.
Her sır yeni bir sırrı doğurur, her yalan yeni bir yalanı, her aldatış yeni bir aldatışı, her nefret yeni bir nefreti, en yakınımızı vurmak için içimizde bilenen her bıçak yeni bir bıçağı, her yara yeni bir yarayı...
"Gel otur şöyle yanıma," dedi. Sert, keskin, bıçak gibi yüzü yumuşamış, gözleri sevgiyle dolmuştu.
Sayfa 254Kitabı okuyor
Yüce Tanrım! Sanki biri kalbime bıçak saplamıştı.
Sayfa 139 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hasret eğri bıçak çift ucu keskin
Biri sende biri bende gizlenir
Sevda ikiz meltem delice eskin
Biri sende biri bende gizlenir
Evet, sana yalvarıyorum Tanrım. Neden elime iki ağzı keskin bir bıçak verdin? Bedeli günah olduktan sonra neden özgürlük verdin?
Anlatmak hemen her zaman bir armağanıdır, anlatılan hikaye zehir taşısa ve saçsa bile; aynı zamanda bir bağdır, güven duymaktır; er veya geç ihanete uğramayan güven ise nadirdir; dolanıp düğümlenmeyen, sonunda sıktığı için bıçak ya da jiletle kesilmesi gerekmeyen bağ da nadirdir.
Sayfa 11Kitabı okuyor
Eğer kendi seviyesindeki kimselerle birlikteyse, yine son derece terbiyeli, kibar biri oluyor; onlarla arasındaki ilişkiyi düzeyli bir şekilde sürdürebiliyordu. Ancak kendisinden bir derece bile alt seviyede bulunan memurların arasına girer girmez bambaşka biri oluveriyordu; ağzını bıçak açmıyor, bir köşede öylece oturuyordu.
İşçi konturat monturat dinlemez ağa. İşçinin şurasına
geldi, bıçak kemiğe dayandı..
Sayfa 65
"...Bu yolun sonunda kime dönüşeceğim önemli değil ama tek istediğim ne biliyor musun? Haksızlığı bıçak çekmek çünkü kimse haksızlığa bıçak çekmezse bir gün haksızlığa uğradığımızda kimse bizi savunamaz."
"Ve sen susarsan ben susarsam onlar susarsa biz bir insan olmayız kuklalara dönüşürüz, öyle değil mi?"
Sanki herkeste gayesiz bir sürat ve bıçak gibi keskin bir surat vardı.
Sayfa 61 - Boş EvKitabı okudu
