Düşünce tarihinin temel taşlarından biri olan Sokrates’e izafe edilen bir diyaloğa göre; büyük bilge öğrencilerinden "insan nedir?" sorusuna cevap vermelerini ister. Öğrenciler, hocalarının sorusunu garipserler. "Bunu bilmeyecek ne var; iki ayaklı ve tüysüz bir canlıdır" yanıtını verirler. Bu cevap büyük bilgeyi şaşırttığı kadar kızdırır da. Ertesi gün Sokrates, elinde tüyleri yolunmuş bir tavukla öğrencilerinin karşısına çıkar ve onlara belki de hayatlarının en önemli dersini verir. Yanında getirdiği tüysüz tavuğu havaya kaldırarak şöyle der:
"Demek ki insan, böyle bir şey!"
Sayfa 13 - Kronik Yayıncılık 6.BaskıKitabı okudu
"Bana yolu tarif edebilir misiniz?"
"Hangi yolu?"
"Kalbinize giden yolu!"
Bir kız "ne istiyorsan onu yap" diyorsa bu "nasılsa bedelini ödeteceğim" demektir.
Hepsi birbirine "Ay ne hoş!" cinsinden iltifat eder. Fakat hepsi yalan söyler. Bu grup kendilerine çok hoş diğerlerine de çok boş ifadeli gözlerle bakan birtakım insancıklardır.
BİLGİSAYARLAR ERKEKTİR, ÇÜNKÜ...
Aslında sorunları çözmek için yaratılmış olmalarına rağmen ömürlerinin dörtte üçünü sorun yaratarak geçirirler...
Her zaman daha iyisi vardır. Fakat daha İyisi için iyiyi kaybetme ihtimali de vardır. Bu nedenle aslında "en iyisi" yine sizin olandır.
Bir erkek ''bu erkekleri ilgilendiren bir şey'' diyorsa bu "bunun bilinen mantıklı bir açıklaması yok, boşuna uğraşma" demektir.