Draper, Din ve Bilim kitabında şunları söyler;
Roma devleti savaş gücünde ve siyasal nüfuz planında parlak bir noktaya gelip uygarlık da en uç dereceye ulaşınca, kendini bir ahlak bozgunluğunun içinde buldu. Dini ve ahlaki çöküntüde aşağıların aşağısında yuvarlandı. Şımarık bir hayat sürmeye başlamıştı Romalılar; sanki yeryüzünde ebediyen kalacaklardı, öyle ki hiçbir şeye aldırmıyorlardı.
Doğa her zaman hayal edebileceğimizden daha ince, daha ayrıntılı ve daha zariftir. Şaşırtıcı olan, insan olmamızdan kaynaklanan birçok kısıtlamaya tabii olduğumuz açıkça bilinmesine rağmen, Doğa’nın sırlarını çözme konusunda bu kadar mesafe katedebilmiş olmamızdır.
Sayfa 500 - Say YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İktisatçı Robin Hanson, insan işçilerin yerini makinelerin almasını, merhametsizce yükselen deniz düzeyine benzetir... Deniz yükselirken, yüksek yerlerde “insana en özgü” işler var. Bu noktada, en iyi insanların elinden gelen işleri buluyoruz, örneğin özel yemekler pişirme ya da seçkin saç kesimi gibi. Ardından, insanların ve makinelerin eşit beceriyle yaptığı işlerden oluşan “kıyı” geliyor; bunun ötesinde ise, makinelerin daha iyi yaptığı işlerden oluşan “okyanus” var. Makineler, ucuzladıkça ya da akıllandıkça ya da hem ucuzlayıp hem akıllandıkça, su düzeyi yükselir ve kıyı, iç bölgelere ulaşır. Bu engin değişikliğin iki etkisi olur. Birincisi, makineler, yeni “su basmış” işleri devralarak insanların yerine geçer. İkincisi, makinelerin işlerini insanların işlerini tamamlar hale getirmek, bu işleri iyi yapmanın değerini yükseltir.
Evrim geçirdiğimizin en açık kanıtları genlerimizdedir. Ancak kendi DNA’ları görüşleri haksız çıkartsa da, birçok insan evrime karşı -okullarda, mahkemelerde, ders kitaplarını hazırlayan yayınevlerinde ve bir tür ahlaki eşiği aşmadan hayvanlara ne kadar eziyet çektirebileceğimiz konusunda- büyük bir savaş vermektedir.
Sayfa 492 - Say YayınlarıKitabı okuyor
Ç
GAZİANTEP ESKİ CUMHURİYET BAŞSAVCISI SAYIN ÜNAL ARIK'TAN ÖNEMLİ BİR TESPİT. Aziz dostlarım, Size bir hatıramı ve tespitimi anlatayım. Dünyanın bazı büyük ülkelerinde ve büyük kentlerinde,bir elin parmak sayısı kadar 5 yıldızlı otellerde kaldım. İstisnasız bütün bu otellerin hepsinin odalarında yatak başı komodin çekmecesinde bir tane
478 syf.
·
Not rated
Okay (1931-2017), İslam Ansiklopedisi’nin on altıncı cildinde yazdığı ‘’hatırat’’ başlıklı madde başında ilk olarak hatıratın, edebi bir kavram ve terim olduğundan ve ilk örneklerine tarihsel değeri yüksek metinlerin içerisinde bulabileceğimizden söz eder. Söz konusu metinler tarih, seyahatname, rûzname, menâkıp, tezkire, muhtıra ve mektuplardır.
İbrahim Efendi Konağı
İbrahim Efendi KonağıSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2021746 okunma
Reklam
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Babalar ve oğullar, kuşak çatışması, iki tarafında birbiri bir kalıba sokmak istemesi, kabullenme, başına buyrukluk, hatalar... Kitapta iki kişi üzerinden kitap anlatılmış. Bazarov ve Arkadi. Başlangıçları bir bitişleri ayrı. Seçimler ve ve ilerleyiş. Ne çok ikilimden söz ettim. Herkes kendi yolunu seçer. Doğruyu veya yanlışı bulmak bizim elimizdedir. Aslında bir tarafımız Bazarov'ken bir tarafımızda Arkadi'dir en azından benim için öyle. Kitapta beni en çok etkileyen nokta kuşak çatışması oldu. Nikolay Petroviç kuşağın gerisinde kaldığını kabullenmesi. Ben buna inanmıyorum, tabiki zaman geçtikçe her şey değişiyor. Teknoloji, bilim, insanlar. Ama insanda gelişiyor, insan yerinde saymıyor. Aslında hata çocuklarda kitapta Nikolay Petroviç'inde gençlik zamanlarında annesine aynı tepkiyi verdiğini gördük. Bilinçsiz olan gençler; nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen, saygı nedir bilmeyen gençler ne yazık ki. Daha fazla uzatmak istemiyorum çünkü biraz daha zorlasam spoiler vermeye başlayabilirim. Kısaca beğendiğim bir kitap oldu. Bence her yaş grubunun okuması gereken bir kitap. Dili sade ve rahatlıkla anlaşılır.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144.7k okunma
Transhümanizm; nanoteknoloji, gen klonlama, yapay zekâ gibi ileri teknolojilerin insan üzerinde detaylı bir biçimde kullanılmasını destekleyen kültürel bir hareketliliktir. Bunlar insanların ileri teknoloji ile daha da geliştirilmesinin çağın bir gerekliliği olduğunu, hatta bir zorunluluk olduğunun kabul edilmesinin gerektiğini ileri sürerler. Transhümanizm fikri üç teknolojik ilerlemeyle bağlantılıdır. İlki, radikal nanoteknolojinin bir türüdür. İkincisi, yaşam süresinin uzatılması temelinde yaşlanma ve ölüme çare bulunmasıdır. Üçüncüsü ise bilgisayarın gücünün yapı değiştirmesiyle yapay zekâ ve ileri nanoteknoloji aracılığıyla üst insan seviyesine ulaşmaktır.
Sayfa 24 - Turkuvaz
Bİlmek veya bilgi, dini iyi yaşamak için çok önemli bir ölçüdür. Hiçbir zaman bilenlerle bilmeyenler eşit olmamıştır. Fakat inanmayı; bilme veya bilim ile eşitlemek veya din ile bilgiyi veya bilimi eş değer görmek dini beşerileştirme yoludur. Beşerîleşmiş bir inanç, kutsaldan kopuştur. Çünkü beşerî olan her zaman değişme, yenilenme imkânı dâhilindedir.
Özgürlükçü ve 'ilerici' eğitim dizgeleri, bu durumu insanın umduğu ölçüde değiştirememiştir. Açık yetkenin yerini anonim yetke almış, açık buyruklar, 'bilimsel yönden' onaylanmış formüllerle yer değiştirmiştir. Örneğin “Bunu yapma!" buyruğu yerine "Bunu yapmaktan hoşlanmayacaksın!" formülü geçmiştir. Gerçekte bu anonim yetke pek çok bakımlardan, açık yetkeden daha da ezici olabilir. Çünkü çocuk, artık kendisine söz geçirtildiğinin (ana baba da buyruklar vermekte olduklarının) bilincinde olmadığı için diretemez. Bu yüzden de bağımsızlık duygusu gelişmez. O, bilim, sağduyu ve işbirliği adına kandırılıp inandırılır. Zaten, böylesine nesnel ilkelere karşı kim diretebilir ki?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.