Gök mavi, başak sarışın...
Tadı, ne güzel barışın!
Fakat senin on savaşa
Değer, ey yurt, bir karışın!
Sayfa 95 - ÖtükenKitabı okudu
Yabanlar kıskanır diye
Destan da yazmayalım mı?
Sayfa 14 - ÖtükenKitabı okudu
Kaçıncı ölüydü, kaçıncı çığlık!
Uçtu kuşlarımız,
Tutamadık.
Gece, yastıkta –kim bilir– ne güzel
Yakışır uyku, gözkapaklarına!
Sayfa 123 - ÖtükenKitabı okudu
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim;
Yer yüzünde yer beğen
Nereye dikilmek istersen
Söyle seni oraya dikeyim!
Pişmân olmaz kalan, gelip bu yurda..
Korkulmaz emânet etmekten burda
Pamuğu ateşe, ateşi suya,
Kuzuyu kurda!
Sayfa 162 - ÖtükenKitabı okudu
Aslan payını aslan olmayan aldı...
Sayfa 22 - ÖtükenKitabı okudu
Bana çöller gibidir şimdi hayat;
O kadar boş, o kadar ma'nâsız...
Sayfa 224 - ÖtükenKitabı okudu
Kaçıncı ölüydü, kaçıncı çığlık!
Uçtu kuşlarımız... Tutamadık.
Sayfa 116
Şehitler tepesi boş değil,
Biri var bekliyor...
Arif Nihat'ı "Bayrak Şairi" yapan o şiir:
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü...
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer
Sayfa 24-25 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Şehitler tepesi boş değil,
Biri var bekliyor...
Ve bir göğüs, nefes almak için
Rüzgar bekliyor.
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye,
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli.
Kim demiş meçhul asker diye?
Destanını yapmış, kasîdeye kanmış...
Bir el ki ahretten uzanmış,
Edeple gelip birer birer
Öpsün diye fâniler!
Sayfa 19 - ÖtükenKitabı okudu
İstediğin buysa al, omuzlarımda
Geri getirdim dünyamı!
Sayfa 188 - ÖtükenKitabı okudu
Bana çöller gibidir şimdi hayat;
O kadar boş, ve manasız.
Bayrak
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü..
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık dalga dalga bayrağım
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sayfa 22Kitabı okudu