Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sadî Gülistan’da hikâye eder ki, bir padişahın acemi bir hizmetçisi vardı. Günün birinde padişah ve hizmetçisi gemiyle yolculuğa çıktılar. Ancak daha önce gemiye binmeyen hizmetçiyi bir korku sardı. Gemi limandan ayrılır ayrılmaz hizmetçi korkudan titremeye başladı. Ne diller döktüler, ama hizmetçiyi bir türlü sakinleştiremediler.
Bir bilgeden okumuştum çok önceden: Siz bu hayatta iyi başlayıp kötü bitmeyen bir şey gördünüz mü, diyordu... İnanmamış, yırtıp atmıştım o kitabı. Meğer ne haklıymış. Cezmi Ersöz
Reklam
Bir bilgeden okumuştum çok önceden: Siz bu hayatta iyi başlayıp kötü bitmeyen bir şey gördünüz mü, diyordu… İnanmamış, yırtıp atmıştım o kitabı.
KIYMET BİLMEK.
Sadî Gülistan’da hikâye eder ki, bir padişahın acemi bir hizmetçisi vardı. Günün birinde padişah ve hizmetçisi gemiyle yolculuğa çıktılar. Ancak daha önce gemiye binmeyen hizmetçiyi bir korku sardı. Gemi limandan ayrılır ayrılmaz hizmetçi korkudan titremeye başladı. Ne diller döktüler, ama hizmetçiyi bir türlü sakinleştiremediler. Gemide bilge biri vardı ve padişaha, “Müsaade ederseniz ben onu sakinleştirebilirim.” dedi. Padişah memnun oldu. Bilgenin isteğiyle birkaç kişi hizmetçiyi kaldırıp denize attılar. Suya batıp çıkan hizmetçi, can havliyle gemiye tutundu. Onlar da hizmetçiyi tekrar gemiye aldılar. Boğulmaktan kurtulan hizmetçi sakince bir köşeye çekilerek oturdu. Hükümdar bilgeden bu işin hikmetini sual edince o, “Hizmetçin suya girmeden evvel, gemideki selametin kadrini ve kıymetini bilmiyordu. Huzur ve saadet de aynen bunun gibidir. Huzur içinde yaşayan, bir felakete uğramadıkça, o saadetin kıymetini bilmez. İnsan hasta olmadıkça da, sağlığının kıymetini bilmez.” dedi. Her an Rabbin lütuf ve ikramlarına mazhar olan bizler, şikâyet etmek yerine hamd ile şükrümüzü yerine getirmeye bakalım, vesselam!
Bakın! Ben bile ağlıyorum albayım. İmkânsızlık duvarının önünde ağlıyorum. Bu duvar beni çıldırtıyor albayım. Başımı, bu duvara vurup parçalamak istiyorum. Başım ağrıyor albayım; biraz yürümek, biraz kendime gelmek istiyorum. Şimdi ne olacak albayım? Bilge beni istemiyor diye onu göremeyecek miyim artık? Böyle şey olur mu? Biraz önce birlikteydim
Bakın! Ben bile ağlıyorum albayım. İmkânsızlık duvarının önünde ağlıyorum. Bu duvar beni çıldırtıyor albayım. Başımı, bu duvara vurup parçalamak istiyorum. Başım ağrıyor albayım; biraz yürümek, biraz kendime gelmek istiyorum. Şimdi ne olacak albayım? Bilge beni istemiyor diye onu göremeyecek miyim artık? Böyle şey olur mu? Biraz önce birlikteydim
Reklam
EN İYİ 33 DÜNYA ATASÖZÜ 1- İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar. Malezya 2- Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin. Tibet 3- Evlenmeden evvel gözlerinizi dört açın, evlendikten sonra yarıyarıya kapayın. Portekiz 4- Allah’ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz
EN İYİ 33 DÜNYA ATASÖZÜ 1- İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar. Malezya 2- Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin. Tibet 3- Evlenmeden evvel gözlerinizi dört açın, evlendikten sonra yarıyarıya kapayın. Portekiz 4- Allah’ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz
79 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.