Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir derdim var , bin dermana değişmem..
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. Berbattı, Bir şiire böyle başlanmazdı.
Reklam
Hikâye olunur ki: Pir Sultan Abdal, idam edileceği darağacına doğru yürümeye başlar. Hızır Paşa emir verir: “Herkes Pir Sultan’ı taşlasın, taş atmayanın boynu uçurulacak, bilsin.” Uğruna mücadele ettiği halk, Pir Sultan’ı taşlamaya başlar. Taşlar Pir Sultan’a kadar gelmekte, ama ona değmeden yere düşmektedir. Pir’in musahibi (can yolda- şı) Ali Baba, taş atmasa da can korkusundan Pir’e bir gül atar. Gül, Pir’e değer ve yaralar. Al kanlar akar Pir’in bedeninden. Can dostunun bu hareketinden incinen Pir’in dudaklarından şu nefes dökülür: Şu kanlı zalımın ettiği işler, Garip bülbül gibi zaralar beni. Yağmur gibi yağar başıma taşlar, İlle de dostun bir fiskesi yaralar beni. Dar günümde dost düşmanım belli oldu. Bir derdim var idi, şimdi elli oldu. Ecel fermanı boynuma takıldı. Gerek asa, gerek vuralar beni. Pir Sultan Abdal’ım can göğe ağmaz. Haktan emrolmazsa rahmet yağmaz. Şu ellerin taşı hiç bana değmez. İlle dostun bir tek gülü yaralar beni.
Hikâye olunur ki: Pir Sultan Abdal, idam edileceği darağacına doğru yürümeye başlar. Hızır Paşa emir verir: “Herkes Pir Sultan’ı taşlasın, taş atmayanın boynu uçurulacak, bilsin.” Uğruna mücadele ettiği halk, Pir Sultan’ı taşlamaya başlar. Taşlar Pir Sultan’a kadar gelmekte, ama ona değmeden yere düşmektedir. Pir’in musahibi (can yolda- şı) Ali Baba, taş atmasa da can korkusundan Pir’e bir gül atar. Gül, Pir’e değer ve yaralar. Al kanlar akar Pir’in bedeninden. Can dostunun bu hareketinden incinen Pir’in dudaklarından şu nefes dökülür: Şu kanlı zalımın ettiği işler, Garip bülbül gibi zaralar beni. Yağmur gibi yağar başıma taşlar, İlle de dostun bir fiskesi yaralar beni. Dar günümde dost düşmanım belli oldu. Bir derdim var idi, şimdi elli oldu. Ecel fermanı boynuma takıldı. Gerek asa, gerek vuralar beni. Pir Sultan Abdal’ım can göğe ağmaz. Haktan emrolmazsa rahmet yağmaz. Şu ellerin taşı hiç bana değmez. İlle dostun bir tek gülü yaralar beni.
Ey uyuyanlar uykunuzu almadınız mi, benim hakkı mı kim savunur demokratik bir ülkede yaşasaydım mahkemeler derdim, var mı yok, dini bütün bir ülkede yaşasaydım ilahi adalet için çalışan din adamları derdim fakat o da yok, ya da televizyonlar derdim fakat o da bitkisel hayatta, peki biz kadınları hiç misali yok edenlerden hakkımızı kim alacak. Benim umudum yok zihniyet karanlık. Neek
Düşün ki kalbi kırık bir kuşum ama yalnızca sana gelmiş tüm kırıkları, yaraları ve umuduyla sana olmuş bir ben olmuşum ama nasıl güzel yanlız yadında dinlenmek, yok böyle bir şey tüm Sabahlar ve seher vakti verdiğin bir dilek hakkım olsa sana derdim ki Umudumu ve biraz da isyanımı maruz gör artık dualarımı yaşamın ortak bir sevinç paydasında bir kalbin sevinciyle sana gelmiş ve kabul olmuş duamı yaşamaya geldim bu sabah demek istiyorum birazda isyanım ruhumu yaralanması bu yüzden ama yalnızca sana tek sana ve hep sana gelmek isterdim yalnız ayağıma değmeyen su taşlar olmasa hepsi çok canımı acıtıyor ama yine de sonuç odaklıyım o kadar ki bil iyi değilim yanıma gel, gel yanıma ama yalnızca bana bunu bana öyle hissettir bir daha gitmeye yüzüm olmasın çünkü yalnızca sana dolmuş bir şehir bunca kalabalık sen düşün sen anla beni buna ihtiyacım var hemde çok..o kadar ki artık başka şeyde aradım kendimi hiç olmayacaklara aldandım daldım düşün ki beni seni ne kadar bıraktığımı bu bir özlem mi bilmiyorum ama bildiğim şu ki bunu ben değil ihmal ettiğim diğer yarım yazıyor çünkü benim elim ne kalem tutacak takatte ne de başka bir şey öyle işte boşveremiyorum. Özlemişim diyemiyorum oysaki özetlemek çok güzel bir duygu ama ben kaybettim.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.