Urfa’da aileler biraz kalabalık olur. Her evde muhtemelen en az iki,üç gelin ve birkaç görümce vardır. Bu da evde kadınlar arasında iş bölümü yapılması demektir. Öyle kalabalık bir evde gelinler ve görümceler arasında görev dağılımı yapılmış, en küçük görümce olan Ayşe’ye de evin ortasında küçük bir odasının temizliği verilmiştir. Bir akşam vakti, herkes kendi görevini bitirmiş, akşam yemeği yenilmiş, sıra oturulup muhabbet etmeye gelmişti de, büyük gelin .
- Ayşe, bak herkes kendi işini bitirdi, hadi sen kalk o odayı temizle de rahat rahat oturalım. Oradan ne zaman geçsem, o dağınıklığı gördükçe canım sıkılıyor. Demiş.
Ayşe “ Tamam” deyip kalkar ama bir dakika içinde geri dönüp ,
- Hallettim , merak etmeyin. Artık oradan geçince hiç kimsenin dağınıklığı görüp morali bozulmayacak.
- Allah Allah, bu nasıl olur, ne çabuk hallettin. Dediler oradakiler tek bir ağızla.
Merakla Ayşe’nin bunu nasıl yaptığını görmek için gittiler ki, birde ne görsünler. Ayşe, sadece odanın ışığını kapatıp o odanın kapısını kapatmıştı.
- Hani halletmiştin. Diye çıkıştılar ona, o da.
- Ben size orayı temizledim demedim ki, artık o dağınıklığı görüp canınız sıkılmayacak dedim.
DİKKAT :
İnsanoğlu çoğu zaman zihninde tümörleşmiş sorunlarını oradan kopartıp atacak kadar bir temizlik yapmaz. Oradaki sorununu hatırlamaktan kaçarak, öylece düzeleceğini düşünür sadece. Reel hayatta da eksik, kusur ,hata ve ihmallerini iyileştirme çabasına girmeden onlarla yüzleşmekten kaçarak, onları gün yüzüne çıkaracak işlerden uzak durarak bu pürüzleri örtmeye çalışır sadece.
Mehmet OLDUBAŞ
Metropol Derviş Masalları