CEP TELEFONU BAĞIMLILIĞI
Yaşadığımız yüzyıl büyük krizler ve fırsatlar zamanı olarak tanımlanıyor. Yaşanan savaşlar şirketokrasinin kar hanesine yazılıyor. Dış yardım olarak verilen borçlar gelecek nesillerin birer rehine olmasını garantiliyor. Hedef, ülkeyi sonsuza dek borçlu konuma düşürüp kukla statüsüne kavuşturmak. Kitabı okurken yazarın anlattıklarının izdüşümünü yakın tarihimizde yakalamak mümkün. 50 yılı aşkın süredir yapılan otoyollar, özelleştirme, IMF paketlerinin bedeli. Açtırılmayan petrol kuyuları, geleceğin enerji kaynağı denilen bor ve toryum bakımından zengin olduğu söylenen Türkiye nasıl bir tehlike ile karşı karşıya. Bir problemin varlığını kabul etmek çözüm için atılan ilk adım. İkinci cildi geçtiğimiz aylarda yayınlanan Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları'nı okuduktan sonra sürekli model yenileyerek en büyük tüketim aracı haline gelen cep telefonunu değiştirmeyi reddetmek bile kendiniz adına küçük ama insanlık adına büyük bir adım olabilir.
bu dangalak faize karşıyım diyor diyanetin faiz geliri çıkıyor
"BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI" John PERKİNS Bu amca; yollar yaptık, köprüler yaptık, kredi verdik diyenlerin babası.... Şimdi gelelim dolar neden artıyor?Okumazsan, radikal gibi çökersin sonra kullanılıp atılırsın.
Reklam
Bir ekonomik tetikçinin itirafları...
Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız. Sonra onlara arabalarımızı satarız. Sonra bankalarını satın alırız. O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız. Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle. O ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi ?ASLA? o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ?proje? yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır, o ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki, ödenmesi imkansızdır. Plan böyle işler. Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; ?Bize büyük borcunuz var ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğalgazınızı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin, askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Millletler de bizim için oy verin! Elektrik, sukanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın?? Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir.? John Perkins
45 öğeden 51 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.