Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ters lale
Ters lale ağlayan gül yada ağlayan gelin adıyla çokça bilinir bu çiçek mezopotamya kırsalında. Çiçeğin büyüleyici ters açan çiçeği vardır. Ama onu asıl büyüleyici yapan hikayesidir. Her ismine bir hikaye sığdırmış bir çiçektir. Ben size ters lale ismini almasını anlatacağım. İlk baharın gelişiyle sarp kayalıklarda açan bu çiçek ters açmasının sebebi boynunu bükmesidir. Daha önce bu çiçek Mezopotamya nin sert kayalıklarında kışın sert soğuğundan hemen sonra kışa inat başı dik bir şekilde yeşerir imiş. Öyle ki kış biter bitmez henüz dağların tepesi beyaz kefenle örtülü iken o açarmış. Yıllar yılı kovalamış ve mezopotamya da insanlar çoğalmış ve insanlar çoğaldıkça savaşlar ve katliamlar da çoğalmıştır. Çok narin bir yapıya sahip olan bu çiçek tüm bunlara şahit olurmuş. Yine bir bahar başlangıcında açmış tüm güzelliğiyle. Mezopotamya da yine kan ve göz yaşı olan bir baharmiş. Derken savaştan kaçan üç çocuk bu sarp kayalıklara bu çiçeğin bağrına saklanmışlar. Henüz baharın başlangıcı olduğundan hava kursun gibi soğuk. Üç fidan bu çiçeğin dibinde donarak can vermişler. Sabah gün ağardığında ters lale fark etmiş bu üç cansız bedeni. Başlamış göz yaşı akıtmaya öyle çok ağlamış ki tüm çiçeklerin boynu yere bükülmüş. O gün bu gündür bu leke başı dik açmamıştır. Ve hala bu çiçeği kopardığınız da güllerinden göz yaşı akmaktadır.
Erdemli keder&Kemal Sayar
Kimseye kendini göstermek zorunda değilsin. Kimseyle yarışmak zorunda değilsin. Elindeki fidanı dik, gönlündeki tohumu toprağa göm. Senin eylemin bu : Erdemli keder. Dünyada çok acı var ve sen geçip gidemiyorsun. Bir el seni çiçekleri diriltmeye zorluyor. Onların direncini senin direncine bağlayan bir yol var. Yok, sen usulca yürü, koşma. Fısılda
Reklam
Bir ağacı “Siz benim çocuğumu öldürdünüz” diyecek kadar sevebilir miyiz?
Hayatımız hakkında neyi ne kadar önemsemek gerektiği vurgulayan, taptaze ve inanılmaz bir hikaye ile karşı karşıyayız. Yayınlandıktan kısa bir süre sonra Reddit’ten kaldırılan fakat insanların ilgisinden uzaklaştırılamayan bir hikaye. Sahibi tarafından Clyde adı verilmiş bir ağaç, ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Renando Beach bölgesindeki
Şizofren. ;)
Akrep yelkovan arasında sıkışmış saniyelerin önünde diz çöküp olmayan zamanın ışıklarını kovalıyorum. Beyaz, beyaz artık siyah'a karıştı gri. Gözlerimde ufalan büyüyen yıldız otları, saçılmış saçlarımın dibine binlerce fidan dik binlerce umut.. diki dikine, dikenli gül kokusu iki bakış iki enerji iki ruh.. arzunun şehvetli yolculuğunda, sinsi bakışların ardında iki inecek bir binecek var. .. şş.. dur bir dakika saniyeler duruyor ve ben kendimi kaybediyorum....
Uğur Mumcu'nun 25 agustos1975 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki, "Sesleniş" başlıklı yazısıdır. Her okuyuşta; ağlatan, isyan ettiren, bir dönemin acılarını, umutlarını ve haykırışını cok güzel anlatan bir yazıdır.Bu satırları;düşünceleri için, söyledikleri için, halkı için ölen herkese saygı için okumak, anlamak
"Velhasıl dünya'da bir cennet inşa edersen, ölümle cennete yatay geçiş yaparsın. Asıl hayat cennettir. Demekki dünya da mümkün oluncaya kadar yaşatmaya bak. Fidan dik, kuş besle, evlat büyüt, umut ve sevinç aşıla.. İnsanlar senin yanındayken kendilerini cennetteki gibi kınanmayan, yadırganmayan, dışlanmayan aksine ödüllendiren, yüceltilen, hoşnut edilen, ikramda bulunulan konumunda, özgür hissederlerse sen, bulunduğu yeri cennete benzetmişsindir demektir. Cennetin inşaatında bir mühendis, mimar, usta, kalfa ya da işçi olarak çalışıyorsun demektir. Yok, eğer öldürüsen, yaşatmazsan, beslemezsen, yaşama azmi aşılamazsan; insanlar senin yanında kendilerinin cehennemin dumanında boğulur gibi sıkıntılı, üzgün, baskılanmış, boyunduruk altında,kısıtlanmış, suçlu mahcup, rahatsız, cezalandırılmış, mahrum... hissederlerse, sen cehennem kurmuşsun demektir. Zebanileşmişsin. Burada kendi ellerinle bina ettiğin cehennemden, öldüğün anda yatay geçişle cehennemi boylarsın." Murat Menteş (Ruhi Müceret)
80 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.