Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peki şimdi, 1926 yılında Halit Kıvanç doğdu. Tam Cumhuriyet çocuğu. Atatürk devrimlerinin en hızlı gün­lerinde. Tabii hatırlamayacak o yaşlarda ...
- Valla babam çalışkan bir insandı. Kimseye muhtaç olmadan, gider gerekirse iki küfe domatesi halde satar, evine pa­ra getirirdi. Kimseye muhtaç olmadık yani. Bir de mağrur bir insandı. Yani "Ben evimi kendim geçindiririm; kimselere muhtaç olmam" kafasındaydı.
Reklam
Hacı Şakir sabunları...
Şimdi efendim, babamın ablasının kocası Ha­cı Şakir. - Şu meşhur Hacı Şakir sabunları?.. - Evet. Bildiğimiz Hacı Şakir... O babamın eniştesi.. Ben Hacı Şakir Beyi tanımadım ama onun oğlu Tevfik Sabuncu'yu tanıdım.
Sayfa 19 - PDFKitabı okudu
Biliyor musunuz, bütün hayat benim üstüme döner­di evde.
Sağlığı yerinde, bedensel ve beyinsel yetileri tıkır tıkır işle­yen ve artık "ihtiyar" sayılması gereken yaşlara gelmiş biri için kullanılan harcıalem bir deyim vardır: İhtiyar delikanlı. Bense bu satırlar yazılırken 77 yaşını tamam etmiş Halit Kıvanç için "hala delikanlı" değil "hala çocuk" diyeceğim. Ko­caman bir çocuk... Küçücük şeylerden çocuksu bir sevinç duyabilmesiyle, küçücük şeylerden çocuksu alınganlıklarıyla, gönlü kolay kırılır, gönlü kolay alınırlığıyla, ancak bir çocuğun üstesinden gelebileceği "susmak bilmeyişi"yle ve... Ve ancak çocukların sahip olabileceği o bitip tükenmez enerjisiyle kocaman bir çocuk... Bu cümleyi inandırıcı bulmadıysanız kitabın son cümle­ sini okuyun. Bana hak vereceksiniz...
Çünkü bilmektedir: Sunucu, gazeteci, spiker, showman, yorumcu, yazar hasta da olsa, soğuk algınlığından bedeninin her yanı kırılmakta da olsa, ateşi çıkmış ol­sa, başı ya da dişi ağrısa, ishal olsa, sesi kısılsa, öksürükler­le sarsılsa, üşüse de, terlese de sahnenin perdesi mutlaka açı­lacak, gazete mutlaka basılacak, ekran mutlaka aydınlanacak, radyo hiç susmayacaktır.
Reklam
Karşımda meslek yaşamı 50 yıla dayanmış bir medya ve sahne profesyoneli vardı. 50 yılın acı ve tatlı deneylerinden süzülmüş dersleri benliğine sindirmiş bir profesyonel. Ne zaman karşılaşacağını bilmediği, bilemeyeceği tersliklere, zorluklara, aksaklıklara, tuzaklara titizlikle hazırlanmış bir profesyonel. Randevularına hastalık derecesinde titiz; olası tra­fik tıkanmalarını bile hesaplayacak kadar dikkatli ve tedbir­li bir profesyonel.
Ben okurken yoruldum. ≈)
Milliyet'te çalışıyor; aynı anda Ankara'da defile su­nuyor ve Adana' da Bilen Şoför Kazanıyor yarışmasını Altan Erbulak'la birlikte yönetiyor. Cumartesi gecesi Ankara'da, televizyonda Bildiklerimiz, Gördüklerimiz, Duyduklarımız yarışma programını sunuyor; pazar günü sabahtan köşe ya­zısını gazeteye geçiyor; öğleden sonra Mithatpaşa'dan maç an­latıyor; akşam gazeteye gidip maç eleştirisi yazıyor ve ertesi haf­ta sonu milli maç anlatmak üzere Liverpool'a uçuyor...
Geri16
104 öğeden 91 ile 104 arasındakiler gösteriliyor.