Ben zavallı, acınası, aciz adamım. Yıllarca karıma ve kızıma karşı karşı otoriter olamadım. Onları daima serbest bıraktım. Hiçbir zaman hayatlarına müdahale etmedim. Bu arada ben de darmadağın oldum.
Dostum yok arkadaşım da ben sadece benim çabamla olan her şeyi bıraktım ve şuan çabam bana kendimi değersiz hissettiren bu çevreden ve yerden uzaklaşmak
İçimde uzun süredir nefret duygusu yok muhtemelen olmayacakta. Çoğu olumlu ve olumsuz duygumu geçtiğim yollarda bıraktım. Muhakkak içimde kalan şeylerim de vardır insanım sonuçta. İnsanlara bazı konularda ihtiyacı olsa bile yararım dokunacağını bilsem bile çoğu zaman detaylı açıklama yapmak istemiyorum. Beni kötü görmek isteyen insanlar olursa onları özellikle destekliyorum önyargılı olmuyorum beni kötü gören insanlara bile bir şans vermeye çalışıyorum. İyi bir insan olmaya pek gayret etmiyorum. Fakat beni karşısına almak isteyen benimle gerçekten uğraşmak isteyen insanlar olursa eğer gözümün karalığını size gösteririm istediğiniz oyunu sizinle oynar ve kaybedecek hiçbir şeyimin olmadığını size hissettiririm. Sizi seviyorum fakat düşmanım olsanız bile sizden nefret etmeyeceğim
Siz bize "Kur'an'a inanın ve aklınıza güvenin" diyorsunuz. Halbuki Allah'ın Resûlü "size iki şey bıraktım; onlara sımsıkı yapıştığınız sürece yolunuzu sapıtmazsınız: "Biri Allah'ın Kitab'ı, diğeri Resûlü'nün sünneti" (Muvatta', Kader 3) buyuruyor. Biz aklımızı rastgele değil, Kur'an'ın ve Sünnet-i Resûlullah'ın rehberliğinde kullanırız.
Hadislerin bir kısmının Allah tarafından Efendi- miz'e ilham edildiğini, bir kısmının da, onun vahiyle aydınlanan aklının mahsûlü olduğunu kabul eder ve onun aklını kendi aklımıza tercih ederiz. Aklına çok güvenen şeytanın nasıl sapıttığını Kur'ân-ı Kerîm'de okuyup dururken sizin tavsiyenize inanmak aptallık olmaz mı?
uyumsuzun biriydim ve hayat yetişmeye çalıştığım her vagondan beni dışarı atıyordu. kollarımdaki derman tükendiğinden tutunmayı da bıraktım, içimdeki düşmanla boğuşmaktan usanmıştım.
Kırk yerinden yaralanmış, kanayan bir şarkı bıraktım sana
Uyutma onu! Unutma! Ekmek mushaf aşkına sürdür kızım
Altüst etse de şu dünyayı baban, gelip senin eşiğinde ağlar
Onu değil hakikate mihrap olan içli çocukları güldür kızım
Ne perdebirun kösleri ne acıyı göğsüne gömen ezik santur
Âdiyat ayeti gibi yürü sen atını halk denizine döndür kızım
Zalimi görünce bükme sözünü, ezilene kanat olsun avazın
Üç gün sürer soysuzun ihsanı, onurun toyu bir ömür kızım
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu, ihtilal oldu.
Barış gelmedi, savaş bitmedi.
Seni özledim.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefesim.
Belki sen de bir gün beni özlersin diye,
Seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım, sana kavuştum, seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın..