Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
141 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“İnsanın Anlam Arayışı” İncelemesi
İnsanın Anlam Arayışı kitabı iki ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde, yazar Frankl’ın; Nazi Almanyası döneminde kurulmuş olan, en büyük ve en ağır -insanlık dışı- işkencelerin yapıldığı, tutukluların bir günü bir lokma ekmekle geçirdikleri ve ağır işlerde, zorlu hava koşullarında binbir türlü hastalıkla çalışmak zorunda kaldıkları, Auschwitz
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Öteki Yayınevi · 199835,5bin okunma
55 syf.
10/10 puan verdi
Okurken kendimi kutsal bir kitabı okuyormuşum gibi hissettim. Ama bu öyle bir inancı anlatan kitap ki, suçluları yargılamak, cezalandırmak yerine onları anlamak; masumların sandığımız kadar masum olmadıklarını göstermekteydi. Kitapta yer alan inanç yahudilik gibi sert çizgiler barındırmıyordu. Müslümanlıkta olan sorumluluklar da yoktu. Daha soft bir inançtı. Topluma yol gösteren bir çok rasyonel öğütler içermekteydi. Bu yüzden bir kere okumak değil defalarca okumak, her satırın altını çizmek istiyorsun. Ayrıca anlatırken verdiği benzetmeler de bir sekilde sizi mutlu ediyor. Bu dusunceler bende yazarı biraz arastima hissiyatı uyandirdi ve sonuç olarak düşüncelerinde haklı olduğumu anladım. Kitaptaki metinler çoğunlukla Matta İncili'nin 5. bölümünde yer alan İsa'nın Dağdaki Vaaz'ıyla içerik ve üslup açısından benzerlik ve paralellik göstermekteymiş. Yazarın İnsanoğlu İsa adlı kitabındaki çalışmalar da dikkate alınırsa El Mustafa'nın İsa olabileceği iddiaları daha da güç kazanmaktadır. Ben çok severek okudum, size de iyi okumalar diliyorum.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,6bin okunma
Reklam
280 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
37 günde okudu
İkinci incelemem olmakla beraber azerbaycan edebiyatında okuduğum ikinci kitap. Kitapta aile sevgisinin, ilginin ve kalp kırıklıklarının hassasiyetinden bahsediyor. Kitapta hayata karşı mücadeleden, ihanetten, pişmanlık mektuplarından ve hayatını düzenleyememiş hayal kurmaktan vazgeçmiş kalbi kırık hayata öfkeli tıpkı hayalet gibi görünmez olan aslında mesleğinde başarılı bir erkeğin sevgisiz ailesi yüzünden hayatı ve duyguları altüst olmuş bu yüzden de kendisinden ve doğdu evden kaçarak (sandığı) kendi kuramadığı evliliğini, hastanede temizlik görevlisi olarak sıfırdan başlayarak yaşamaya çalışan ve tevafuk eseri wisam ile tanışarak hayata kaçtığı her şeyle yüzleşiyor.. sevgi göstermeyen ailenin yıllar sonra gelen pişmanlığını, kırılan kalbin onarılamayacağını, erkeklerin de kalbi olduğunu hayatlarında özellikle babalarının büyük rol oynadığını biraz da felsefik bir tarzda sade akıcı dille yazarımız mükemmel anlatmış. Bazen hayatımıza giren bir insanın kararlarımızı ne yönde değiştirebileceğini anlatıyor bir yandan. kitapta siyaset, dini temalı sohbetler, ayet ve hadisler, Sünniler ve Kerbela olayları bir kısımda yer verilmiş. Hikâye hüzünlü buruk mutlulukla bitiyor, okumaya zaman ayırmaya değer. Daha fazla yorum yaparak haddimi aşarak yazara saygısızlık yapmak istemiyorum.
Bu Şehirde Kimse Yok mu?
Bu Şehirde Kimse Yok mu?Rövşen Abdullaoğlu · Destek Yayınları · 20201,694 okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
“Kirpi gibi bir adam sevmiştim.”
Ben biraz içimi dökeceğim… Çok korktum ben bu seriye veda edemem diye. Edemedim. Daha yirmi beşinci sayfasında Nurşan “Birbirimizi mahvettik ve birbirimizsiz yapamadık. Anladım ki biz birbirimizi mahvetmeyi bile sevdik.” dediğinde kitabın mutlu biteceğine olan umudum “Bizim kaderimizde bin düğümle işlenmiş, karanlığın içinde ateş gibi parlayan acı verici bir ayrılık vardı.” alıntısı ile derin sulara gömülmüştü. Bu kitapta belki de en çok Korhan konuştu, serinin her kitabında bağıra çağıra nolur artık konuş diye yalvaran ben iki kitaptır lâl oldum. Açıp tekrar okuyamıyorum ben bu seriyi mesela, yapabilene saygı duyuyorum. Her okuduğumda nefes alamaz hale geliyorum, yazar bütün duyguları o kadar keskin işlemiş ki zaten alabilmek imkansız. Bin bir tane evren varsa her birinde şu seri yazılsa yine başkarakterleri Korhan ve Nurşan olurdu diyorum. Öyle içime işlemiş bu seri, öyle içerlemişim bu seriyi…
Daluyku
DaluykuBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 2024120 okunma
559 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Victor Hugo'nun 1831 yılında yazdığı kitabünda 1482 yılının Paris'ini ve Notre Dame kilisesini ince ayrıntısına kadar anlatıyor. Kambur, tek gözü kör ve sağır olan Notre Dame zangoçu Quasimodo'nun Katedralin önünde bulunması ve başdiyakoz Dom Claude Frollo'nun himayesi altına alınmasıyla başlayan hikayemizde Quasimodo
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,8bin okunma
4/10 puan verdi
Mario Mazzanti
Diğer kitapları psikolojik gerilim tarzında katilin, kurbanın, polislerin yaşadığı korkunç atmosferi betimlerken bu kitapta daha çok tarihi olaylara betimleme yapılmış. Bana biraz sıkıcı geldi.
Ölümle Randevu
Ölümle RandevuMario Mazzanti · Sonsuz Kitap Yayınları · 2014919 okunma
Reklam
312 syf.
8/10 puan verdi
Kabul edilebilir
(Spoiler) Bu serinin en sevdiğim özelliği üç kitap olması ve kısa olması. Yazar az kelimeyle çok şey anlatmayı fantastik bir seriye bence çok güzel uyarlamış. Her ne kadar son kitaptaki olaylar benim istediğim gibi gerçekleşmese de çoğu kişinin aksine ben Rowan’ın kendini çok geliştirdiğini düşünüyorum, aslında Orion biraz daha sürünse benim için hiç sorun olmazdı… Çıtır fantastik seri arıyorsanız ideal
Yılanlar Bahçesi
Yılanlar BahçesiC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 202463 okunma
560 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Favorilerime girdi.. Kitabımız hayat öyküleri iki bambaşka yerde ve bambaşka şartlarda başlayan Red ve Hope'un bir şekilde bir araya gelmesi ile başlıyor ve olaylar gelişiyor. Baştan söyleyeyim kitaba bayıldım, incelemem de yanlı olacaktır. Nerden başlasam.. Kitabın dünyası diyelim. Okuduğum en derin dünya olmasa da kendine has, tutarlı ve yeterince ikna ediciydi. Mekanlar gözümde canlandı, tarihçesinin bir kısmını öğrendik ve bence ilk kitap için yeterliydi. Büyü sistemi biraz havada kaldı ama çok dert etmedim. Karakterler ise bence on numaraydı. Kesinlikle klişe iki boyutlu karakterler yoktu. Red hem serseri, hem çok iyi bir hikaye anlatıcısı hem de yer yer hödük bir tipti :) Kendisine bayıldım. Yine aynı şekilde Hope karakteri çok yere basan, tutarlı bir karakterdi, derindi. Yan karakterler dahi klişe değildi, kitabın bu yanını çok sevdim. Kurgu çok hızlıydı. Belki olayların bir tık daha yavaş ilerlemesini bile isteyebilirdim ama yine bu beni çok rahatsız eden bir detay değildi. Karakter gelişimine de, aksiyona da dengeli yer verilmişti bence. Kitapta bizim günümüzde kullandığımız eşyaların durduk yere bulunması fikri beni yer yer kahkahalara boğdu. Kitabın evreni orta çağ vari bir yer ama atıyorum bir karakter farkında olmadan ilkel araba icat etmeye çalışıyor yada güneş gözlüğü icat ediyor falan :D mükemmel.. Neyse ben kitabı çok sevdim kısaca. Epik fantastik, muhteşem savaşlar, katman katman kurgu falan beklemeyin ama oldukça keyifli hızlı kurgulu ve iyi karakter yazımlı bir kitap arıyorsanız kesinlikle tavsiye edilir. İyi okumalar..
Güç ve İntikam
Güç ve İntikamJon Skovron · Martı Yayınları · 057 okunma
426 syf.
8/10 puan verdi
7,5-8/10 Serinin bu kitabını da çok severek, hızlıca okudum. Olaylar, geçtikleri evren ve karakterler yine çok güzeldi. İlkine göre daha derin işlenmişti en azından bu kitapta öyle bir sorun yoktu. Bence kitabın son 30 sayfasında ortaya çıkan şeylerin çoktan anlaşılması gerekiyordu, kitapta canımı sıkan şey buydu. Birde çiftin arasındaki kimyayı tamamen hissettim diyemem. O yüzden de sonlara doğru biraz sıkıldım açıkcası. Yine de okunması kolay, kurgusu çokta karışık olmayan çerezlik bir fantastik seri arıyorsanız tavsiye ederim
Peri Prensi ile Dans
Peri Prensi ile DansElise Kova · Yabancı Yayınları · 2023263 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.