Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O kadar birikmiş cümleler var ki insanın heybesinde, beyânına tâkat yetmiyor.
“eğer kalbinizde birikmiş cümleler, aklınızı işgal etmiş fikirler kâğıda dökülmezse, bir başkasına aktarılmazsa, paylaşılmayanlar, insan kalbini zamanla içten içe aşındırmaya başlar” der tarık tufan. insan anlatmalı; hâlden anlayana, akan suya, bazen de uçan kuşa.
Reklam
Cesaret edip okuyan var mı bakalım
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem açtı yu...va kurma konusunu. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden dahada dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim.Ilk ailesiyle konuştum... Hatta ben konuşmadım
O kadar birikmiş cümleler var ki insanın heybesinde, beyâna takat yetmiyor..!
Okumam gereken listeler dolusu kitap, Düşünmem gereken yüzlerce şiir, Tanışmam gereken onlarca insan, Geçmeye çalıştığım dersler, Geçinmeye ve yetişmeye çalışan "BEN", Beynimi kemiren sistem, Ezberlemeye çalıştığım cümleler, Almam gereken madalyalar , ödüller Izlemem gereken filmler, Çizmem gereken resimler, Dinlemem gereken müzikler, Gezmem gereken yerler, Konuşmam gereken meseleler, Birikmiş torbalarda program, Çizelgeler, notlar, anekdotlar, Özlemem gereken insanlar, Sormam gereken şahsiyetler, Birikmiş tüm hesaplar, Uzanmasını beklediğim bir el..
Hüzünlü gerçekler
Tam metroya bineceğim, bir tane yaşlı amca makinenin önünde panik yapmış dolduramıyor kartı, arkasında birkaç tane genç birikmiş bağırıyor amcaya "-hadi be napıyosun, flört mü ediyosun makinayla" tabi bunu duyunca delirdim, ne yapıyorsunuz ya dedim gittim amcaya yardım ediyorum. Canım amcam sen ne istiyorsun dedim, kartım yok dedi,
Reklam
mutlaka okuyun
“Tam metroya bineceğim, bir tane yaşlı amca makinenin önünde panik yapmış dolduramıyor kartı, arkasında birkaç tane genç birikmiş bağırıyor amcaya “-hadi be napıyosun, flört mü ediyosun makinayla” tabi bunu duyunca delirdim, napıyosunuz ya dedim gittim amcaya yardım ediyorum. Canım amcam sen ne istiyorsun dedim, kartım yok dedi, doldurduk kartını
Kederin, hüznün, acının olmadığı bir yer düşün. Öylesine ıssız ve renksiz topraklar gibi boylu boyunca uzanmış. Mutluluğun tadı da ordan geliyor bir bakıma, acıdan. Hayat kendisini ordör tabağında güzellemiş, müşterisine en fazla iki dakika çekici ve estetik görünebilir. Sonrası garsonun bıkkın bakışlarıyla toplanır sofrası insanın. Mutluluk yani, kısa olması, verdiği hazzın değerini düşürebilir mi? İnsan dediğin, hayatının sonuna kadar Magnumdan çıkan son model arabasına sevinemez sonuçta, gerisi garsonun bıkkın bakışları... Acıyı, hüznü, kederi sevmeli insan. İyi ki can sıkıntısı denilen şey var mesela. Ve ölüm tabi, geride bıraktıklarının damaklarında gri metal tadı. Ve sonunda ihtiyarlık... Tüm olup bitmişlik ardından küçük bir iç çekiş belki. Kopuk kopuk cümleler birikmiş de hepsini tek seferde ciğerlerinden havaya bırakır gibi. Sonrası yine ölüm tabi, ölünün iki dudağının kenarından sızan mutluluk. Kısacık... Çürüyene kadar etleri.
Yazmak eylemdir , düşünmekse devrim !!!!
Eğer kalbinizde birikmiş cümleler, aklınızı işgal etmiş fikirler kağıda dökülmezse, bir başkasına aktarılmazsa , içten içe sizi çürütmeye başlar.
" O kadar birikmiş cümleler var ki insanın heybesinde, beyânına tâkât yetmiyor.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.