Ay, kayıp bu gece.
Gökyüzü gözlerin gibi siyah, simsiyah.
Yıldızlar serpilmiş çil çil
Dilimde bitmeyen bir ah!
Issız ve yağmurlu sokaklar,
Kız Kulesi'nden esiyor ayrılık rüzgarı
Yorgun dalgalar vuruyor kıyılarına boğazın
Vapurlar gıcırdıyor koyu mavi sularında.
Ne Kanlıca'da yoğurt yemek
Ne Eminönü'nde balık ekmek,
İskeleye dayıyor sırtını vapurlar,
Martılar sessiz aç, sefil.
Karınca gibi karıştığım şu kalabalık
Yutuyor beni bu kadim şehir
Ve ağlıyor İstanbul şiir şiir,
Beni âzat et İstanbul,
Meriç’in sularına gömdüğüm aşkım,
Boğazın sularında boğulan adamlığımla yaramam sana
Bütün ahşap bina yangınlarında yanan yüreğim
Ve koyu karanlık sokaklarında bıraktığım yalnızlığımla
Yâr olmam sana
Beni âzat et İstanbul.
İstanbul'un kalbi gibi atar aşk, boğazın serin sularında bulur sevdiğini...
Çocuk,
Bir balık olsam
Boğazın serin sularında
Mücadelem sadece suya karşı olsa..
ÇANAKKALE
Tarihî mefküremiz
Hem ebeddir, hem ezel
İspat isyeyenlere
Bir Çanakkale yeter
İbret almak isteyen
O tabyalara baksın
Boğazın sularında
İngilizi arasın
Gururla şanlı bayrak
Elden ele geçecek
İbret almayan güruh
Tuzlu suyu içecek
Ey Türk'ün öz çocuğu
Nöbet sende daima
Başımız hep yüksekte
Düşmedi,düşmeyecek!..
Deli Filozof
İstanbulumsun
İstanbul'umsun dedim, İstanbul'a geldim.
Boğazın derin sularında sesin, kokun var.
Galata Beyoğlu ve Beşiktaş'ta gözlerin,
Her yokuşunda nefesimi kesen sensin anladım.
Ben sana kaçmışım senden,
Senden uzak sana yakın.
BEN SENDİM ASLINDA
sus, dur, etme, gitme derken
kendimizi son durakta bulduk
hangi evin ışığında parlıyor umut
bir çocuk doğuyor güzellikle kandırılmış
böğrümde görünmez hançer yarası
demek gidiyorsun!
boğazın sularında şavkıyan
ay'ın nurunda yıkıyorum cenazemi
bir köpek işiyor ölü çalıya
bir kedi, güvercini dikizliyor
çocuğun attığı taş güvercine hayat
gözlerindeki gözlerim ne olacak
bıkmışım otobüs duraklarından
bir kızın avuçlarında Odisseas
nerde yunan görsem kutsanırım
tüm cahilliğim kör inancım değil mi?
ah insan olarak kalabiseydim keşke
terine sinmiş tenimi terket
kırmızı kurdaleli bir intihar sunuyorsun
Kleopatranın altın kadehinden
kendi ülkemin devrik kralıyım
sonlanmış bir sonsuz oluyorsun
bir ülke sessizce tarih oluyor
evrenin birinci sorusuydu yüreğin...
#şiiradamı
...
Kimbilir belki camımda
rüzgarın gözyaşı var..
Belki denizden balıklarla konuşuyorum senin yerine..
İncirler renksiz belki de bahçemde..
Belki ellerinde geçmişten bir koku seni bana anımsatan,
sızlatıyor sol yanımı ince ince..
Kimbilir.. !
Ne o eski kışlar aydınlatıyor karanlığımı,
ne de sokaklar adımlarımı sahipleniyor masallardaki gibi..
İyi günlerin uzaklığı yakıyor tenimi
veya komşu çocuklarının sesinden kaçıyor sebepsiz dinginliğim.
‘Eğer’ diyorum;
‘Eğer yerime sevecekse başka bir yüreği,
bitsin sevdası içimde’
‘Eğer yağmurlar ıslatmıyorsa ikimizi aynı şehirde,
dinsin yağmurlarım,
dinsin göğün gözyaşları...;
Yalnız kalıyorum sapsarı bir toprağa vurgun,
yalnız ölüyorum her gece Boğazın sularında..
Kimbilir..!
Belki camımda
rüzgarın gözyaşı var..
Belki sızlıyor şiirler kaleminin ucunda.
Kimbilir belki camımda
rüzgarın gözyaşı var..
Belki denizden balıklarla konuşuyorum senin yerine..
İncirler renksiz belki de camımda..
Belki ellerinde geçmişten bir koku seni bana anımsatan,
sızlatıyor sol yanımı ince ince..
Kimbilir.. !
Ne o eski kışlar aydınlatıyor karanlığımı,
ne de sokaklar adımlarımı sahipleniyor masallardaki gibi..
İyi günlerin uzaklığı yakıyor tenimi
veya komşu çocuklarının sesinden kaçıyor sebepsiz dinginliğim.
'Eğer' diyorum;
'Eğer yerime sevecekse başka bir yüreği,
bitsin sevdası içimde'
'Eğer yağmurlar ıslatmıyorsa ikimizi aynı şehirde,
dinsin yağmurlarım,
dinsin Tanrı'nın gözyaşları..'
Yalnız kalıyorum sapsarı bir toprağa vurgun,
yalnız ölüyorum her gece Boğazın sularında..
Kimbilir..!
Belki camımda
rüzgarın gözyaşı var..
Belki sızlıyor şiirler kaleminin ucunda..
___________________Burak Hamlacıoğlu Özdemir