Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

fâruk

Şiir sermest olup akar derine Ruhumu gömmüştür perdelerine Sordum hayallerin yaşlı pirine Dedi sende onun dermanı kaynar
Reklam
Hüküm verildiyse yollar ayrıdır Ne yakındır bana, ne de gayrıdır Sanmayın içimi yakan sayrıdır Ateş olur birden, dumanı kaynar
Biliyorum, bütün zindanlar benim Özgürlük senindir aşk ülkesinde Ardımda korkunun son bekçileri Hayatıma çökmüş sisli tepeler Aldırma, ellerim boş kalsın yine Ay ışığı düşsün kirpiklerine Kahra kırgın, yalnızlığa küskünüm Sen baharın yâr gününde açan gül Ben baharın her gününde suskunum

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sen baharın yâr gününde açan gül Ben baharın her gününde ıssızım
Sen baharın yâr gününde açan gül Ben baharın her gününde avare
Reklam
Neredesin, hangi dağın başında Hangi servi gölgesinde ben yokum Gece perdeler mi çekti gözüne Görmedin ruhumu saran alevi Gündüz uyudun mu sabaha kadar Yüzünde zamanın buseleri var Bundandır tereddüt, fırtına, figan Sen baharın yâr gününde açan gül Ben baharın her gününde kırılgan
Söyle, pencerelerden ufka bakan ayrılık Beni böyle susturan yüzün baharı kimin
Gelmesem de bulutlar, kuşlar, rüzgârlar gelir Dağlar senin o rüya gözlerine eğilir Ufuk alır yüzünün renginden beyazını Mevsim sana getirir baharını, yazını Korkma, kış bende kalır yıllar boyu, bilmezsin Saçlarına damlalar düşer gülüm, silmezsin İçimden kopmuş gibi dinlersin şarkıları Gülümserken sessizce ağlatırsın suları
Her ilkbahar vermiştim gölgelere ben beni Bana pusu kurardım ben benim yollarımda Bir hayalin kalbinde diriltince sen beni Bak şimdi bir dolunay duruyor kollarımda
Göğün hangi katında taradın ki saçını Gölgesi dokunuyor yeryüzüne uzaktan
Reklam
Ey sonsuzluk bâkiresi, ey rüya Açamadım duvağını bir türlü Alevden perdeler girmiş araya Çehrende rüzgârı esiyor hüznün Kirpiklerin titrek; gözünde yaş var Ağlamak mı istiyorsun, gel bana Kapan ellerime sonsuza kadar
Orda bir pencere, tüller içinde Kerem’in âbıyla tutuşup yanmış Kırılan camları Aslı’yı arar Selvi’yi anlatır dağ türküleri Bir Şirin var orda, elleri bahar Dağlara vurayım kendimi artık Ateş olsam, söndürüyor karayel Kuş olsam, çare yok, uçamıyorum Alevden bir fanus içinde ruhum Orda bir pencere; açamıyorum
Son deniz feneri aydınlığında Kapanıp kalmışım, göçemiyorum Kendi hayalimden geçtim de artık Onun hayalinden geçemiyorum
Suskun kaldığımda, yıldırımlara Bakıyorum; beni anlar mı diye Şimşekler izimi buluyor, heyhat Birden tükeniyor, usanıyor Neden sararıyor geçtiğim yerler Elimin değdiği her şey mustarip Bu kadar mı zormuş yürümek sana Hangi gece, nerde uyursam, garip Yine aynalarda uyanıyorum
Senden uzaklaşıp nereye varsam Karşıma çıkıyor tozlu bir ayna Bakınca, rengine boyanıyorum Nasıl gülümsüyor gözlerin bilsen Yüzün o rüyayı hatırlatıyor Parlıyor bembeyaz çizgileriyle Viran oluyorum ve yanıyorum
1.331 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.